Türkiye’nin her köşesinde sevecek bir şehir var. Ancak, her zaman söylediğimiz gibi Doğu’su bambaşka! Eski zamanların hoşgörüsüne, birliğine ve uyumuna tanıklık etmek bu gezileri unutulmaz yapanlar. Doğu bize her zaman iyi geliyor. Mardin’de bize iyi gelen, çok sevdiğimiz şehirlerden biri. Özgün mimarisinden ve özgün toplumundan etkileneceğimizi çok iyi biliyorduk. Gezdikçe daha iyi anladık; Mardin düşündüğümüzden de fazlası! Bu hislerle hazırladığımız Mardin Gezi Rehberi’mizde, Mardin gezilecek yerler listemizi ve ek geziyi içeren tüm detayları derledik.

Farklı inanışları ve farklı toplumları Mezopotamya ovasındaki özgün mimarisinde bir araya getiren Mardin’in merkezinde az önce yazdıklarımızı hissetmeniz sadece birkaç saniye. Türklerin Kürtlerle, Araplarla, Süryanilerle ve daha birçok farklı toplumla olan birliğini anlamak için sokaklarında turlamanız yetiyor.

Mardin’i Mardin yapan da bu zaten. Dünyanın çok az yerinde görebileceğiniz bu benzersiz hoşgörü ve toplum birliği. İşte bu yüzden, Mardin tekrar tekrar gidebileceğimiz bir şehir. İnsanı bir yerden yakalıyor, bir daha da bırakmıyor. Tam olarak özgün, mistik ve insani.

Mardin Gezi Rehberi: Mardin’de Gezilecek Yerler

Mardin’de gezilecek yerler konusunu iki başlığa ayırdık. İlki; Eski Mardin’de yürüyerek gezeceğiniz yerler. Mardin’de mutlaka görmeniz gereken manastır, antik kent ve medrese gibi noktalar ise Eski Mardin dışında. Tüm bu yerleri de Mardin Gezilecek Yerler başlığı altında görebilirsiniz. Eski Mardin’de araçsız gezi mümkün, Mardin’in geneli için araca ihtiyacınız var.

1. Eski Mardin Sokakları:

Mardin çevresindeki sarı kalker taşlı Mardin evleri, eski Mardin sokaklarına bambaşka bir hava katıyor. Daracık ve bol merdivenli eski Mardin sokaklarında tur atmak bu gezinin olmazsa olmazı. Eski Mardin sokakları araç trafiğine kapalı, çöplerin toplanması için belediyeye bağlı eşekler var. Eşeklerin bakımı düzenli olarak yapılıyor. Ayrıca, vakti geldiğinde belediyeden emekli ediliyorlar. 😊

Eski Mardin sokakları arasında en sevdiklerimiz; Kültür Sokak ile Kırklar Kilisesi’ni kesenler.

2. 1. Cadde:

Restoranların ve kafelerin sağlı sollu dizildiği, Mardin’in yöresel ürünlerini kolayca bulabileceğiniz onlarca dükkan… Aslında burası Eski Mardin’in merkezi. Eski Mardin’de göreceğiniz yerler de bu caddenin üstüne ya da altında zaten. Birinden diğerine geçerken yol üstü olduğu için civarında sık sık mola vereceksiniz. Burada alışveriş için de seçenek bol.

3. Kırklar Kilisesi:

Burası aynı zamanda Mor Benham Kilisesi olarak da geçiyor. Kilise, 569 yılında Süryani Mor Benham ve kardeşi Saro tarafından inşa edilmiş. Eskiden de Antakya Ortodoks Kilisesi’nin patrikhanesiymiş. Bu Süryani Kadim (Ortodoks) Kilisesi genellikle halk işleri ve eğitim kullanılırmış. Bu nedenle de Süryaniler tarafında oldukça sevilen, önemli bir yapı.

Kilisenin avlusundan içeri girdiğinizde okul kilisesini, tarihte okul olarak da hizmet veren müştemilatı, papaz evini ve kiliseye ait evleri gösteren yönlendirmeler göreceksiniz. Bazı alanlar kapalı olsa da genel olarak geziye açık. Kiliseyi yazın 09:00 – 12:00 ve 13:30 – 18:00 arası açık. Kışın ise 09:00 – 12:00 ve 13:00 – 16:00 arası ziyaret edebilirsiniz. Kilise gezisi sırasında, diğer Süryani mimarilerinde olduğu gibi gezinize kilise sorumlusu rehberlik ediyor.

4. Süryani Katolik Meryem Ana Kilisesi:

1895 yılında yapılan Meryem Ana Kilisesi; Eski Mardin’in tam merkezinde. Süryani Katolik cemaatine ait bir kilise ve ona ait ek mimarilerden oluşuyor. Kilisenin ana ibadet alanı haricindeki bölümleri 1988 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiş. Bu alanlar 1995 yılında Mardin Müzesi olarak hizmete açılmış. Süryanilerde kalan bölüm ise renove edildikten sonra Süryaniler için yeniden ibadete açılmış. Ancak, turistlerin ziyaretine kapalı.

Buraya özel izinle girip kilise yetkilisi Ferit Bey’in rehberliğinde gezme şansı bulduk. Kilisenin bir diğer önemli özelliği de Raphael’in Yuhanna portresine ev sahipliği yapması. Tablonun Avrupa’dan çıkıp Mardin’e ulaşmış. Kilisenin Katolik cemaatine ait oluşu, dekorasyonunda da bazı farklılıklar oluşturuyor. Mardin’de göreceğiniz çoğu manastır ve kilise Ortodoks mezhebini benimsiyor. Ancak, Meryem Ana Kilisesi Katolik mezhebinin yalınlığı ile öne çıkıyor.

5. Mardin Müzesi:

Mardin Müzesi’nde Mardin ve çevre kazılarından ortaya çıkan tarih öncesine ait eserler var. Koleksiyonda bu yörenin geleneksel yaşam tarzına ait etnografik öğeler de mevcut. Çok büyük bir yer olmadığı için kısa sürede gezebilirsiniz. Giriş Müzekart ile ücretsiz. Avlusunda bir kafe de var bu arada.

6. Ulu Camii:

Mardin’in simgelerinden biri olan Ulu Camii, ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmese de şehrin en eski camisi unvanına sahip. Anadolu Beylikleri ve Osmanlı döneminde çeşitli onarımlar gören cami, bugünkü halini 1967’de yapılan son renovasyon çalışması ile almış. Hepsi bir yana, caminin Mezopotamya ovası manzarası ile birleşen konumu gerçekten mistik bir görüntü yakalıyor. Ulu Camii silüeti Eski Mardin gezisinde sık sık karşınıza çıkacak. 1. Cadde’nin aşağı tarafını gezerken avlusuna girmeyi de listenize ekleyin.

7. Revaklı Çarşı:

Ulu Camii avlusundan sonra aşağı doğru yürümeye devam ederek Revaklı Çarşı’ya ulaşabilirsiniz. Kendisi Anadolu şehirlerinde görmeye alışık olduğunuz çarşının Mardin versiyonu. Özellikle, 1. Cadde’nin kalabalığından ve araç trafiğinden sonra burası çok çok sakin kalıyor.

Revaklı Çarşı’da özellikle Bitmeyen Şehir’i bulup tavan ve duvarlarındaki hikayeleri inceleyin. Çeşitli kişiler tarafından isimsiz yazılan küçük hikayeler bir araya geldiğinde o duvarları ve tavanı öyle güzel dekore etmiş ki… Notları okurken ne kadar süre geçirdik bilmiyoruz bile.

8. Mardin Sakıp Sabancı Müzesi:

Eskiden Süvari Kışlası, daha sonra Vergi Dairesi olarak kullanılan bina, Turizm Bakanlığı’na devredilmesinin ardından Sabancı ailesi tarafından alınarak restore edilmiş. Sonra da Mardin Kent Müzesi olarak hizmete açılmış. Müzede Mardin ve çevresinin tarihi ve arkeolojik gelişmeleri geniş bir çerçevede, ilk çağlardan itibaren ele alınıyor.

Mardin ile ilgili her türlü coğrafi, kültürel, dini ve mimari bilgiyi buradaki yazılı kaynak ve fotoğraflardan inceleyebilirisiniz. Müzenin bir bölümü Mardin’in yaşam tarzını sergiliyor. Bu anlamda merkezdeki Mardin Müzesi’nden çok daha başarılı bizce. Bu müzeyi gezinin en başında dolaşmak lazım. Çünkü, şehri anlamak için oldukça önemli bilgiler içeriyor. Müzekart geçersiz ama giriş ücretinde indirim sağlıyor.

 9. Zinciriye Medresesi:

1385 yılında Artuklu Sultanı İsa Bey tarafından yaptırılan Zinciriye Medresesi’ne geldi sıra. Avlu, cami, türbe, çeşitli eğitim alanları ve bir zamanlar burada eğitim görenlerin kaldığı üst kattaki odalardan oluşan büyük bir alanı kapsıyor. Asıl adı İsa Bey Medresesi. Ancak, halk arasında Zinciriye Medresesi olarak geçiyor. Medrese, aynı zamanda Timur Mardin’i kuşattığında İsa Bey’in tutsak edildiği yer. Zinciriye Medresesi’ne 1. Cadde’yi kesen merdivenli sokaklarla ulaşabilirsiniz.

10. Mardin Olgunlaşma Enstitüsü:

Zinciriye Medresesi’ne giden yolda göreceğiniz bir diğer yapı da Mardin Olgunlaşma Enstitüsü. Anadolu sivil mimari örneklerinden biri. Bu Tarihi Rüştiye Mektebi binası, 13. yüzyılın sonlarında Artuklular tarafından yaptırılmış. Osmanlı Dönemi’nde orta okul görevi görmüş. Sonra da bir süre Kız Meslek Lisesi olarak hizmet verdikten sonra enstitü haline getirilmiş. Halen aktif bir yapı.

Binanın güzelliği daha kapısından başlayan taş işçilikleri ve manzarasından geliyor. Biz bahçesini dolaşmak için kapısını açık yakalayamadık. Aklınızda olsun, listenize mutlaka not edin.

11. Mardin Artuklu Üniversitesi Sosyal Tesisleri:

Ana caddede yer alan Eski PTT binası bugün Mardin Artuklu Üniversitesi’nin sosyal tesisi ve uygulama oteli. 1800’lerde Ermeni bir aile tarafından yaptırılan konak, daha sonra postane olmuş. Fotoğraf çekmek için oldukça güzel bir mimarisi ve avlusu var. Ancak, otel müşterilerinin rahatsız olmaması için ziyaretçiler belirli saatlerde giriş yapabiliyor. Akşamüstü 4’ten sonra tur gruplarını alıyorlar. O zamana denk gelmemek için ara saatlerde izin isteyip sessizce dolaşabilirsiniz.

12. Midyat:

Midyat, Mardin gezilerinin bir diğer olmazsa olmazı. Gerek yıllardır yapılan dizi çekimleri olsun, gerek ara sokaklarındaki taş konakları olsun… En az Eski Mardin kadar turistik ve ünlü. Genellikle tur grupları nedeniyle kalabalık oluyor. Yine de bizim favorimiz kesinlikle Eski Mardin.

Midyat’tın gezi noktalarından biri de Sıla Konağı olarak bilinen Midyat Devlet Konuk Evi. Mardin’de çekilen dizilerin ana çekim merkezlerinden biri. O yüzden de aslında her daim merak edilen bir yapı. Üç katlı büyük bir konak. Kalabalığı hiç ama hiç bitmiyor. Sabah saatleri ziyaret için daha mantıklı bir fikir. Girişi ücretli.

Midyat’ta en sevdiğimiz yer ise kesinlikle Tarihi Midyat Gelüşke Hanı. Aslında, Anadolu’dan alışık olduğumuz hanlardan biri gibi. 1900’lerin başında Süryaniler tarafından ticaret ve konaklama amaçlı yapılmış. Midyat’a geldiğinizde serin bir kahve molası vermek için mutlaka uğrayın. Gelmişken etrafındaki gümüşçüleri de gezebilirsiniz.

13. Mor Gabriel Manastırı:

Eski Mardin’den 1 saat 20 dakika, Midyat’tan 20 dakika uzaklıkta bulunan Mor Gabriel Manastırı’ndayız. Buranın temelleri 397 yılına dayanıyor. Bir dönem metropolitlik merkezi de olan manastır, Süryani Kadim Cemaati’nin en önemli yapılarından.

Filistin ve Mısır’daki örneklerinden çok daha eski bir geçmişe sahip. Ayrıca, manastırda günümüzde 60 Süryani yaşıyor. Meşe ağaçları arasında, böyle güzel bir mimaride yaşamak nasıl bir duygu gerçekten çok merak ediyoruz. İnsanın burada hiçbir şey olmasa ömrü uzar; Mor Gabriel öyle güzel bir yer.

Manastırın aktif yaşamı devam ettiği için her bölümü gezilemiyor. Tura da kilise yetkililerinden biri eşlik ediyor. Biz de turumuzu Mor Gabriel planının yaparken ulaştığımız rehber Kuryakos Acar ile gerçekleştirdik. Hem manastırı hem Süryaniliği kendisinden dinlemiş olmak bizi çok mutlu etti. Zaten bu yapıları gezmek rehberle yapıldığında çok daha anlamlı bir hal alıyor. O yüzden, kesinlikle tavsiye ederiz.

Rehberli gezinin sonrasında manastırdan çıkmadan fotoğraf çekmelik süreniz oluyor. Gezi esnasında anlatılanları dinlemeye bakın. Çünkü, bu bilgileri hiçbir yerde bulamazsınız. Manastır ziyaret saatleri 08.30 – 11.00 ile 13.00 – 16.30 arası. Giriş ücretli.

14. Deyrulzafaran Manastırı:

İnşaatına 5. yüzyılda başlanan, farklı yıllarda çeşitli eklemeler yapılarak bugünkü büyük halini alan Deyrulzafaran Manastırı’nda sıra. İlk başta Güneş Tapınağı, Romalılar döneminde ise kale olarak kullanılan alan üzerine planlanmış.

Romalıların ardından Aziz Şleymun tarafından manastıra dönüştürülen yapı o dönem Mor Şleymun Manastırı adını almış. Zaman içinde de gelişmesine imkan sağlayan metropolitlerin adını alıp farklı isimlerle anılmış. Son olarak, etrafında yetişen safran bitkileri nedeniyle Deyrulzafaran adını alan manastır halen bu şekilde biliniyor.

Deyrulzafaran Manastırı, hem geçmişte hem de günümüzde Süryanilerin en önemli dini merkezlerinden biri. Aynı Mor Gabriel’de olduğu gibi aktif yaşam burada da sürüyor. İçinde Süryanilerin yaşadığı bu manastır, cemaatin eğitim ve din merkezi olarak hizmet vermeye devam ediyor.

Manastırı kendi başınıza gezemiyorsunuz. Süryanilerin diğer dini merkezlerinde olduğu gibi burada yaşayan rehberlerin düzenlediği tura katılıyorsunuz. Böylece, gezerken hem Süryanilikle hem de manastırla ilgili bilgiler öğrenme şansınız oluyor. Turlara katılmak ücretli, manastırdaki belirli bölümleri bu şekilde görebiliyorsunuz.

15. Kasımiye Medresesi:

Yapımına Artuklular döneminde başlanıp Akkoyunlular zamanında tamamlanan Kasımiye Medresesi; cami, türbe ve avludan oluşuyor. İçinde türbe bulunmasından dolayı sanat tarihçileri tarafından külliye olarak görülen Kasımiye Medresesi, Mardin’in en önemli mimarilerinden biri.

Medresenin taş işçiliği ile yapılan süslemeleri görülmeye değer. Biz de merakla gelmiştik. Ancak, burası meğer şehirdeki en popüler düğün – nişan fotoğraf çekim noktalarından biriymiş. Saat ve gün fark etmiyor. Havanın güzel olduğu her an her yerden bir çift çıkabilir! Durum böyle olunca da gezmenin keyfi kalmıyor ne yazık ki.

16. Dara Mezopotamya Harabeleri:

Dara Antik Kenti, Mardin’e 30 km mesafede. Gezilerde manastırların gölgesinde kalsa da aslında Anadolu’nun ve Mezopotamya’nın en önemli yerleşimlerinden. Geçmişte Doğu Roma İmparatorluğu sınırlarını Sasanilerden korumak için kayaların oyulması ile oluşturulmuş. Ayrıca, bu yerleşim içinde 7000 yıllık bir tarihi saklıyor.

Antik kentin gün yüzüne çıkarılıp ziyarete açılması 30 yıl önceye uzanıyor; yani çok eski diyemeyiz. Anadolu’nun birçok şehrinde olduğu gibi, Dara’nın kazıları da biraz gecikmiş, turizme kazandırılması uzun zaman almış. Hatta, arkeolojik çalışmalar o kadar yavaş ilerliyor ki bugün gezilebilen bölüm toplam varlığın çok ama çok küçük bir bölümü. İlerleyen dönemde nelerin bulunup sergileneceği merak konusu…

Yaklaşık 10 km’lik alana yayılan antik kentte mağara evleri, saray, çarşı, zindan ve mezarlık gibi bölümler gezilebiliyor. Harabeler arasında en çok dikkat çeken ise benzeri bulunmayan toplu mezarlık. 1500 yıllık geçmişi olan ve 10 yıl önce ortaya çıkarılan toplu mezar bölümü, ana kayanın oyulması ile üç katlı planlanmış. Cam terastaki yürüyüşle iskeletleri ve insanlarla beraber gömülen özel eşyaları görebilirsiniz. Dara Antik Kenti Pazartesi günleri kapalı, yazın 08.30 – 18.00, kışın 08.00 – 17.00 arasında ziyarete açık.

17. Kafro Köyü:

Mardin’de yeteri kadar vaktiniz varsa burası da bir başka alternatif. Kafro köyü ya da diğer adıyla Elbeğendi, Eski Mardin merkezinden arabayla 1 saat 20 dakikada mesafede. Bu arada, Kafro köyünde görecek bir şey değil de yenecek pizza var! Yanlış yazmadık… Çünkü, bu köy pizzacısı ile ünlü!

Zamanında Süryanilerin yaşadığı Elbeğendi köyü terör nedeniyle boşaltılmış ve yerlileri de Avrupa’nın çeşitli şehirlerine göç etmiş. Sonra bir aile köye geri dönmüş ve burada bir pizzacı açmış. Böylece, Kafro köyü de Mardin’in gezi noktaları arasındaki yerini almış. Kafro’s Pizzeria, odun ateşinde pişen pizzaları ile ünlü. Üstelik, aradaki mesafeye bakmadan da daima kalabalık. Pazar günleri kapalı, diğer günler 11.00 – 19.00 arası açık. Kış aylarında kapalı olabileceğinden gitmeden aramanızı tavsiye ederiz. Bu arada, pizzacının adı neden Kafro derseniz, o da Elbeğendi’nin Süryanicesi çünkü.

Mardin’e Ne Zaman Gidilir?

Bizce Mardin için en ideal zamanlar kesinlikle ilkbahar ve sonbahar. Mardin bir güney şehri olduğu için yazın hava çok ama çok sıcak oluyor. Kışın ise hava soğuduğunda bir anda sis çökebiliyor. Karın çok az görüldüğü, kış mevsiminin genellikle bol yağmurlu geçtiği bir şehir. Eski Mardin sokaklarının keyfini çıkarabilmek için en ideal tercih kesinlikle bahar ayları.

Mardin’de Kaç Gün Kalınır?

Mardin için en az 3 güne ihtiyacınız var. Hem gezi noktaları hem de yeme içme mekanları için en ideal süre kesinlikle bu.

Uçuş saatleri makul ise iki günde de çoğu yeri görebilirsiniz. Ancak, Mardin’de gezilecek yerler akşam üstü 5 gibi kapanıyor. O yüzden de hızlı olmanız gerekecek. Mardin gibi güzel bir şehri rahat rahat gezin isteriz.

Mardin’de Ulaşım

Mardin gezinizin bir bölümü Eski Mardin’de, bir bölümü de Mardin genelinde geçecek. Mardin’in merkezi olan Eski Mardin’de gezeceğiniz yerlerin hepsi birbirine yürüme mesafesinde. Eski Mardin sokakları da araç trafiğine kapalı ve daracık. O yüzden, burayı ana caddesi dışında tamamen yürüyerek gezeceksiniz.

Mardin şehir merkezinin dışında yer alan Midyat, medrese ve manastırlar için ise kesinlikle araç gerekir. Bu şekilde, hem daha hızlı gezme şansınız olur hem de toplu taşıma sistemini öğrenmekle vakit kaybetmezsiniz.

Mardin Havalimanı’ndan Merkeze Ulaşım

Mardin Havalimanı’ndan merkeze toplu taşıma ile gitmeyi tercih ediyorsanız Havaş otobüsleri ve belediye otobüsleri uçuşlara koordine şekilde hizmet veriyor. Her iki araç da otogardan geçerek merkeze gidiyor. Otobüs almayayım diyenler ya da grupça gidenler taksileri de değerlendirebilir.

Mardin’de Nerede Kalınır?

Mardin’deki konaklamanız için Eski Mardin’deki otel ve butik otellerin yanı sıra Midyat’taki konakları da değerlendirebilirsiniz. Yeni şehir tarafında kalmıyorsanız zaten otellerin büyük bölümü taş mimariden ve konaklardan oluşuyor. Çoğu otel de özellikleri bakımından birbirine benziyor. Biz Mardin konaklamamızı Eski Mardin’in ana caddesinde yer alan İzala Boutique Hotel’de yaptık.

İzala’nın ana caddedeki konumu sayesinde çok rahat ettik. Personeli de çok güler yüzlüydü. Gün aralarında otele dönüp dinlenme şansımız oldu. Odamız çok rahattı, avlusuna ise bayıldık! Araç kiralayacaklar için belirtmekte fayda var. Yakınlarındaki açık otoparkta genellikle yer oluyor. Bir daha gitsek yine burada kalırız.

Mardin’de Alışveriş: Mardin’den Ne Alınır?

Mardin yöresel alışveriş konusunda tahmin edemeyeceğiniz kadar zengin bir şehir. Çarşısında gönlünüze göre zilyon tane şey bulacağınıza zaten eminiz ama atlamamanız gerekenleri de burada özetlemek istedik.

Bıttım Sabunu: Aşılanmamış fıstık ve menengiç yağından yapılan yeşil sabun. Siirt’te ve Mardin’de çok yaygın olan bıttım sabunu ve diğer sabun çeşitleri için 1. Cadde’deki Sabuncu Mehmet Dede’ye uğrayın.

İmlebbes: Lahor ağacından elde edilen kök boya sayesinde mavi renge bürünen badem şekeri. Mavi boya ile yapılan çok sayıda taklidi olduğu için işinizi şansa bırakmadan istikamet 1. Cadde’deki Davut Selim.

Mardin Çöreği: Diğer adı Süryani Çöreği, hurma ve bademle yapılıyor. Mağaza, market ve fırınlarda sıklıkla göreceksiniz. En lezzetlisi kesinlikle 1. Cadde’deki Kana Cafe Shop’ta. Kana’nın safranlı çayıyla da çok iyi gidiyor.

Süryani Şarabı: Mahlepli ya da mahlepsiz Süryani şarabı ve çeşitleri için en çok önerilen yer Siras Süryani Şarapçılık. Siras’ın farklı yerlerde şubesi ve ürünleri var.

Gümüş Takı: Mardin’in gümüşleri pek ünlü. Eğer online alışveriş sitelerinen gümüş takı alışverişi yapıyorsanız kesin denk gelmişsinizdir. Çoğu Mardin’den geliyor. Eski Mardin’deki 1. Cadde ve Midyat’taki Gelüşke Han çevresi gümüşçülerin sıra sıra dizildiği yerler. Dükkanlara mutlaka girip çıkın. Otantik olanları da var, doğal taşlı olanları da.

Mardin Yeme İçme Önerileri: Mardin’de Ne Yenir?

Bu bölümü ayrıca yazmak istedik. Mardin kafe ve restoran önerilerimiz, Mardin’de tatmanız gerekenler için aşağıdaki yazımızı okumayı unutmayın. 😊

Tüm gezi notlarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!

Diğer Mardin yazılarımız:

MARDİN’DE NEREDE NE YENİR VE MARDİN YEME İÇME ÖNERİLERİ