Gezmesi ayrı, yaşaması ayrı güzel olan canım İzmir’im; araçla ya da toplu taşımayla çok kısa sürede ulaşabileceğiniz yazlık beldeleri sayesinde hepimizin favorisi olmuş durumda. Bir İzmirli olarak söyleyebilirim ki güneş kendini göstermişse ve hava 20 derecenin üzerine çıkmışsa, o gün yarım saatlik mesafede kendinizi serin sularda bulmamanız için hiçbir neden olamaz.
Yaz aylarında hafta Perşembe günü biter; mesai sonrası yola koyulur ve kendinizi mutlaka ya yazlıkta ya arkadaşınızın evinde ya da pansiyonda bulursunuz. Plaza dili ile ‘long weekend’in bence en çok yakıştığı şehir olarak İzmir; halk plajı alternatifi ile çıkışında ciğerlerinizi rehin bırakmak durumunda kalmayacağınız seçenekleri ile de yüzümüzü güldürüyor açıkçası. Hoş, İzmir her türlü mutlu eder zaten. O sebeple, lafı fazla uzatmadan gelelim İzmir’in En Güzel Plajları listesine.
1. Marika Beach, Altınköy, Urla
Muhtemelen İzmir’de yüzmeyi en çok sevdiğim yer Altınköy Koyu’ndaki Marika Beach. Bir kere otopark parası yok, giriş parası yok, tesisi var, şezlong ve şemsiye kiralamak istemeyene çim alanlı ücretsiz alanı var, cıstak cıstak müzik yok; mis gibi deniz var. Suyu sıcak mı soğuk mu derseniz; açıkçası sıcak değil. Ama kıyıdan koşarak girdikten sonra, yüzdükçe alışıyorsun. 😊 İzmir’deki evimize yakın olması nedeniyle, evden erken çıkabiliyorsak kesinlikle Marika Beach’e gidiyoruz. Kalabalıklaşmadan size de şiddetle tavsiye ederiz.
2. Palmiye Beach, Dalyan, Çeşme
Burası da ikinci tercihimiz. Dalyan’daki Palmiye Beach’e giderken, önce sanki hiç de plaja gitmiyormuş gibi bir yoldan geçiyorsunuz. Sazlıkların arasından plaja çıktığınızda ise sizi yumuşacık sarı kumlu bir sahil karşılıyor. Adından anlaşılacağı gibi, etrafında palmiyeler bulunuyor. Yakın zamanda bir otel projesi yapılacak diye duymuştum, fakat halen hizmet veriyor.
Aperatif yiyecek ve içecek ihtiyacınızı karşılayacak bir tesisi var; ancak işletmeden çok bir şey beklemeden gitmenizi öneririm. Girişi kişi başı hafta içi 15 TL, hafta sonu 25 TL. Otoparkı ücretsiz; ancak duşu ve tuvaletleri ücretli. Çok büyük bir yer değil; bu nedenle gelmeye karar verdiğinizde erken yola çıkmanız şart. Denizi dalgasız ve suyu diğer plajlara kıyasla sıcak. Bu kadar laftan sonra ‘siz neden gidiyorsunuz’ diye sorarsanız; çünkü denizi güzel. 😊😊
3. Fun Beach, Çeşme
Çeşme’nin beach club’ları turistler arasında pek ünlü: fakat bize değil. Genç kızlarımızın süslenip süslenip beş kilo makyajla geldiği, yemeklere dünya paralar ödediği bu turist tuzağı plajlar tabii ki asla favorilerimiz arasına giremeyecek. Yine de ‘beach club’ adı altında hizmet verip gitmekten hoşlandığımız bazı plajlar da bulunmuyor değil. Mesela; piyasa mekanlardan haz etmiyor ama daha düzenli ve tesisi iyi işleyen bir yerde denize girmek istiyorum diyorsanız, Çiftlikköy mevkiindeki Altınkum plajında bulunan Fun Beach önerebileceğimiz yerler arasında.
Girişi 60 TL, Vodafone Red kullananlar için %50 indirimi var ve içine bir soft içecek de dahil. Plaj çok büyük olduğu için, kenarlarda müzik sesini daha az alabileceğiniz şezlonglar bulunuyor. Sandalyeleri kıyının içine taşıyıp ayaklar suda, serin serin takılabiliyorsunuz. Ve iyi haber; burada apaçi müzikler çalmıyor. 😊 Fun Beach’in çok popüler bir salıncağı da var; yalnız fotoğraf çekmek için sıraya girmek şart!
4. Kayra Beach, Dikili
Karşıyaka’da otururken sıklıkla gittiğimiz Dikili’de yılların favorisi Kayra Beach, güzelliğini ve kalitesini her zaman koruyor. Bir kere denizi cam gibi, zınk diye derinleşmiyor. O yüzden hem gençler, hem de aileler tarafından sıkça tercih ediliyor. Yemek, oyun, eğlence konusunda her isteğe cevap veren bir işletmesi var. Müzikler sabah daha sakin, sonra enerjikleşmeye başlıyor ama ikinci sınıf kulüp işine asla dönmüyor.
Girdiğiniz anda etrafınızı çevreleyen zeytin ağaçları ve bol yeşil plaja kadar peşinizi hiç bırakmıyor; kesinlikle ister şezlongda, ister ağacın altında keyfini çıkarmalık bir nokta. Bir köşesinde sergi, bir tarafında kitaplık, hatta kitap okuma köşesi bile var. Girişi kişi başı 20 TL. Yiyecek ve içecekler önceden alacağınız fişlerle ödeniyor, fiyatları da gayet makul.
5. Hanedan Beach, Foça
Geldik canım Foça’nın mavi bayraklı plajı Hanedan Beach’e. Arabayla giderken mavinin binbir tonu ile önce gözlerinizi bayram ettiren Mersinaki Koyu’nda yer alan Hanedan Beach, Foça’da nerede yüzelim dediğiniz an önerilen yer. Hafta sonu 25 TL giriş ücreti bulunan plaj da en az Fun Beach kadar büyük. Hem kumda şezlong, hem de çimde minder imkanı bulunuyor.
Yiyecek ve içecek ihtiyaçlarınız için bir restoranı var. Girişte alacağınız Hanedan Kart’a yükleme yaparak alışverişlerinizi yapabiliyorsunuz, giderken kartı geri verebiliyorsunuz. Yemekler ortalama fiyatlarda, gözünüz korkmasın. Denizi çakıllı, soğuk ve tuzlu; ama sıcak havalarda serinlemek için birebir. Biz çok sevdik, yine olsa yine düşünmeden gideriz.
6. Ilıca Plajı, Çeşme
Sheraton Otel’in bulunduğu plaj olarak da bildiğimiz, girişi ücretsiz mis gibi halk plajı. Suyu masmavi, hatta bazen yeşilimsi, kumlu, sığ ve halkın göz bebeği. Suyu diğer yerlere kıyasla daha sıcak. Ilıca Plajı konusunda en çok dikkat edilmesi gereken ise sezonda aşırı ötesi kalabalık olduğu için sezon dışında gitmenin akıl sağlığı açısından daha doğru olduğu.
Açık konuşmak gerekirse, biz buraya yaz mevsiminde asla gitmiyoruz; çünkü gerçekten adım atacak yer olmuyor. Plajda şezlong ve şemsiyeyi 40 TL’ye kiralayabilirsiniz; ama ne gerek var değil mi? Halk plajına gidiyorsanız, havlunuzu kuma serip ücretsiz oturun.
7. Delikli Koy, Çeşme
Çeşme demişken, Alaçatı tatillerinin ve Instagrammer’ların vazgeçilmezi Delikli Koy’u da anmadan geçmeyelim. Bir zamanlar kimsenin bilmediği, bu yüzden gitmediği, sadece yoldan geçerken ‘aa ne kadar güzelmiş’ diyerek devam ettiği Delikli Koy, artık Çeşme gezilerinin mutlak durağı. Kimse bilmiyorken çok daha özeldi tabii ki ama şu anda da kalabalıklardan kaçmak isteyenlerin koştuğu ilk nokta olarak bu listeden sakınmanın bir anlamı da yok.
Aslında buraya halk plajı bile dememek lazım; Delikli Koy gerçek anlamda tüm insanlığın. Baya piknik sandalyelerinizi, havlularınızı, yiyeceklerinizi alıp gidin. Önce etrafını saran beyaz kayalarını inceler, fotoğraflarınızı çekersiniz; ardından da çakıllı plaja inip koyda serinlersiniz. Önemli not; bir tesisi olmadığı için üzerinizi değişebileceğiniz kabini de yok demektir, o nedenle gitmeden önce mayonuzu üzerinize, içinize giymeyi unutmayın! 😊
8. Akkum Plajı, Seferihisar
İzmir’imin incisi, yavaş şehri, diğer adıyla ‘citta slow’u Sığacık, son yılların en popüler adreslerinden biri. Yolunuz Sığacık’a düşerse ve aylardan yaz ise yakınlarında denize girmek isterseniz, şanslısınız; çünkü Sığacık’ın da bulunduğu Seferihisar; ülkemizin en çok mavi bayraklı plaja sahip olan ilçesi. Seferihisar’da ilk tercihimiz Akkum Plajı ama önceden uyarmamız lazım; denizi bir hayli soğuk.
Güzel tarafı, İzmir’in insanı delirtebilecek derecedeki sıcaklarında bu kadar serin bir su insanı gerçekten bir anda dinçleştiriyor. Ayrıca; yeme, içme, duş, tuvalet ve kabin ihtiyaçlarınızı çözebileceğiniz tesisinden şemsiye ve şezlong kiralayabileceğiniz gibi kuma havlu serip tesise para ödeme derdine girmeden ücretsiz de yararlanabiliyorsunuz. Günbatımı için de itinayla önerilir.
9. Manal Koyu, Mordoğan
Ücretsiz şemsiyeli plajları ile ünlü Karaburun’un Mordoğan ilçesinde yer alan Manal Koyu, hala gizliliğini koruyan pırıldak koylarımızdan biri. Karaburun denince akla ilk Mimoza, İncirliköy ve Dolungaz Koyları gelse de biz Manal Koyu’nu daha güzel buluyoruz. Bir kere tesisi ve müziği olmadığı için tam kafa dinlemelik. Diğer yandan, burası gerçek anlamda bir halk plajı olduğu için ücret ödeme derdi de yok.
Manal Koyu’nun plaj kısmı ve kıyı girişi taşlık, bu yüzden deniz ayakkabısı ile gitmek en iyi çözüm olur. Denizinde asla dalga olmuyor ve suyu da hem çok temiz hem çok berrak. Konumu Mordoğan ile Balıklıova köyü arasında olsa da navigasyonda bulamayabilirsiniz. Bu yüzden, merkezden ayrılmadan önce nasıl gideceğinizi esnafa sormanızı öneririz. Bir de unutmadan belirtelim; burası Sezen Aksu’nun da yazlığının olduğu koy. İyi bir çocuk olursanız, bir gün siz de Sezen Aksu ile denize girebilirsiniz hahaha.
10. Bademli Koyları, Dikili
Dikili’ye bağlı bir köy olan Bademli; Çandarlı’ya uzanan sahilindeki bakir koyları ve doğal güzellikleri ile ünlü. Bademli için kimileri Türkiye’nin Maldivleri falan diyor ama öyle bir şey gerçekte yok arkadaşlar. Şu yakıştırmayı kumlu ve yeşilimsi tonda olan her plaja yapmaktan önce bir vazgeçelim. Neyse, devam ediyorum. 😊 Bademli’nin koyları gerçekten de harika; fakat mümkünse düşük sezonda gitmek şartıyla.
Sevdiğimiz Zindancık’ın yanı sıra Killik ve Pissa koyları, manzaralık Kalem Adası ve arkasındaki Garip Adası; Bademli’de mutlaka görmeniz gereken yerler. Gidin görün demişken notları da ekleyelim; Bademli çok küçük bir yer ve bu nedenle yaz mevsiminde çok ama çok kalabalık olabiliyor, Kalem Adası’ndaki Oliviera Resort’ta kalmıyorsanız burada yüzemiyorsunuz, Garip Adası’na balıkçı tekneleri ile gidebiliyorsunuz, son olarak Zindancık Koyu’nda tesis olmadığı için mayolarınızı içinize giyip de gitmenizi öneriyoruz.
11. Ayayorgi Koyu, Çeşme
Bu güzeller güzeli Ayayorgi Koyu’nda sıralanmış deli dehşet pahalı mekanlara sinir olduğum için yazmayacaktım ama ne yalan söyleyeyim, bir İzmirli olarak ayıp ederim diye eklemek istedim. Ayayorgi Koyu, yazının Bonus bölümünde. Çünkü, buraya ancak şirketlerden ‘bonus alınca’ gidersiniz. Şaka bir yana; dibini en ince kum ayrıntısına kadar görebileceğiniz, havuzdan hallice, berrak ötesi, insanın içini açma garantili Ayayorgi Koyu; Çeşme’nin en güzel noktası ama aynı zamanda da en sosyetik ve en pahalı beach club’larının olduğu yer.
Evet, koy çok güzel. Fakat, içindeki mekanların çaldığı müzikler, menülerine hiç acımadan çektikleri fiyatlar, bu mekanlara giden gençler, yaptıkları makyajlar, sadece buraya gelmek için hazırladıkları ‘kreasyonlar’ insanı gerçekten hayret içinde bırakıyor. Yine de içlerinde bir mekan var ki asla es geçmemek lazım; Paparazzi Beach Club.
Ayayorgi Koyu’nda yer alan Paparazzi; çok uzun yıllardan beri gündüzleri plaj, geceleri kulüp olarak burada hizmet veriyor. Yaş ortalaması -şükürler olsun ki- yanındaki diğer mekanlara göre daha yukarıda ve bu yüzden ortamı da diğerlerine kıyasla daha nezih. Öyle abartılı, keyifsiz, kafa şişiren müzikleri burada duyamazsınız.
Yemekleri güzeldir, personeli güler yüzlüdür. Kişi başı girişi 100 TL, bu ücretin 75 TL’lik kısmını bar ve restoranda kullanabiliyorsunuz. Gitmeden önce rezervasyon yapmanız gerekir, diğer türlü özellikle hafta sonlarında girişiniz problem olabilir. Son olarak, otopark için de 20 TL alıyorlar.
Bir Çeşme klasiği olan Paparazzi Beach Club ile İzmir’in En Güzel Plajları listemizin de sonuna geldik. İzmir ve Ege ile ilgili tüm gezi notlarımıza ve fotoğraflarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından, #journavelege ve #journavelizmir etiketlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!
Diğer İzmir yazılarımız:
ÇEŞME PLAJLARI | EN GÜZEL ÇEŞME KOYLARI