Uzun süredir görmek istediğimiz lavanta tarlaları için Temmuz ayında yola çıkıp Isparta’ya geldik. Gezimiz Cuma gününü birleştirmeli uzun hafta sonu konseptinde olduğu için Isparta civarında 3 günlük vaktimiz olacaktı; ancak ofislerden izin alma konumuz biraz son dakikaya kalınca gezi programımızı baştaki kurgusundan biraz değiştirmek durumunda kaldık.

Yeni planda Isparta’da geçireceğimiz tam 1,5 günümüz vardı; bu 36 saatlik sürenin içinde gördüğümüz yerler arasında en sevdiklerimizi de bizim gibi kısa süreliğine Isparta’ya gelecekler için listeleyelim dedik. Hadi gelin bakalım; 2 günlük Isparta’da gezilecek 5 yer yazımıza.

ISPARTA’YA NE ZAMAN GİDİLİR

Isparta’ya gidiş zamanınızı aslında tamamen burada yapmak isteyeceğiniz aktiviteler belirliyor. Örneğin; gül haşatına denk gelmek ya da gül bahçelerini gezmek istiyorsanız Mayıs ayı Isparta gezisi için oldukça uygun. Isparta’da gül hasadı normalde Haziran ortasına doğru gerçekleşiyor; fakat bazen iklim değişiklikleri nedeniyle Mayıs ayına çekilebiliyormuş.

Eğer gezinizin nedeni lavanta tarlalarını gezmek ise; Isparta’da lavanta hasadı Ağustos başı ve ortası arasında gerçekleşiyor. Buradaki lavanta tarlalarını gezmek için en uygun zaman da Temmuz ayı.

Eğer gül ve lavanta sezonlarından bağımsız, ben gölleri ve şehri gezmeye gideceğim diyenlerdenseniz, gezinizi ilkbahar ve sonbahar aylarında gerçekleştirmeniz en iyisi olacaktır.

ISPARTA GEZİ REHBERİ – GEZİLECEK 5 YER

1. Eğirdir ve Eğirdir Gölü:

2017’den beri sakin şehir unvanlı Eğirdir ilçesi; aynı zamanda da ülkemizin en büyük ikinci tatlı su gölünün ev sahibi. Ispartalıların pek sevdiği Eğirdir Gölü’nün çevresindeki doğal ortamda 225 farklı kuş türü yaşıyor. Akdeniz’in en değerli yaban ortamlarından biri olduğunu da eklemek gerek.

Eğirdir’e geldiğinizde ilk olarak ilçenin iki yarımadasını görmenizi öneriyoruz. Bu yarımadalardan biri olan Yeşil Ada; yerleşimin olduğu, mekanların bulunduğu, balıkçı barınağı ve tekneleri ile biliniyor. Piknik alanı gibi değerlendirilen 700 m2’lik Can Ada ise Yeşilada’ya gitmeden hemen önce karşınıza çıkacak alan. Özellikle Yeşil Ada’nın göl kıyısı şirin bir sahil kasabası gibi. Can Ada ise Atatürk’ün 1933’te Isparta’yı ziyaretinden sonra halkın isteği ile kendisine hediye edilmiş.

Eğirdir’e geldiğinizde görmeniz gereken diğer yerler; ilçenin girişinde bulunan Eğirdir Kalesi ve Yeşil Ada’daki Ayestafanos Kilisesi bulunuyor. Ayrıca, burada yüzmek için Altınkum plajına gidip incecik kumunda keyifli bir gün geçirmeniz mümkün. Altınkum plajı kamp alanı olarak da kullanılıyor.

Yeri gelmişken; aslında Eğirdir, gölün güney kısmına verilen isim. Gölün kuzey bölümüne Hoyran adı veriliyor. Eğirdir Gölü ve Hoyran Gölü birbirine Hoyran Boğazı ile bağlanıyor. Eğirdir Gölü’nün devamı ise Kovada Gölü olarak adlandırılmış. Aradaki alan alüvyonlarla dolduğu için zamanla birbirinden ayrılıp iki farklı göl gibi olmuşlar.

2. Kovada Gölü Milli Parkı:

Aynı Eğirdir Gölü gibi yaban hayatı ve bitki çeşitliliği ile ünlü olan Kovada Gölü; bizce konsept olarak Bolu’daki Yedigöller Milli Parkı’nın çok çok benzeri. Özellikle hafta sonlarında açık havada zaman geçirmek ya da piknik yapmak isteyenlerin favorisi olan Kovada Gölü Milli Parkı; yemyeşil peyzajı, keyifli park ortamı ve fotoğraflara kattığı benzersiz manzaraları ile Isparta’da en sevilen yerlerin başında geliyor.

Kovada Gölü; kamp gezginlerinin ve doğada yürüyüş yapmayı sevenlerin de bu bölgedeki ilk tercihlerinden biri. Milli park içerisinde piknik yapmak ve kamp atmak için belirlenmiş çok sayıda nokta bulunuyor. Bu da sırt çantalı seyahat severlere ortak çağrımız olsun! Milli parka giriş ücreti yayalar için 4,50 TL, motorla gelenler için 9 TL, araç ile gelenlere 13,5 TL.

3. Lavanta Kokulu Köy:

Isparta’nın Keçiborlu ilçesindeki Kuyucak köyü son yıllardaki turizm çalışmaları sayesinde artık Lavanta Kokulu Köy olarak tanınıyor. Anadolu Efes, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle yürütülen Gelecek Turizmde’nin 2016 projelerinden biri olan Lavanta Kokulu Köy projesi; Keçiborlu’da yetişen lavantaların hem dünya çapında tanıtılması hem de bölge turizmine ve ekonomisine katkıda bulunmak fikriyle oluşturulmuş.

Ağustos ayında başlayan lavanta hasadı öncesi görsel şov yapan lavanta tarlalarını görmek için, Isparta merkeze arabayla 45 dakika uzaklıktaki Kuyucak köyüne, ya da bilinen adıyla Lavanta Kokulu Köy’e gidebilirsiniz. Tabii, buranın artık turistik açıdan bir adım önde olduğunu ve özellikle lavanta döneminde çok kalabalık olduğunu ekleyelim. Daha bakir tarlaları görmek ve daha sakin, insansız fotoğraflar çekebilmek için köyün tepelerine çıkmanızı, ardından da Kuyucak’ın hemen yakınındaki Kuşçular, Çukurören ve Yeşilyurt köylerini gezmenizi öneririz.

Lavanta Kokulu Köy demişken; Lavanta Kokulu Köy: Nerede, Nasıl ve Ne Zaman Gidilir yazısını okumak için tıklayın.

4. Gölcük Gölü Tabiat Parkı:

Isparta’daki doğal güzelliklerden bir diğeri de Gölcük Tabiat Parkı. Bir krater gölü olan Gölcük Gölü’nün çevresini kapsayan park; piknik yapmalık ve sportif aktivitelere katılmalık ortamıyla Ispartalı günübirlikçilerin ve turistlerin sık sık tercih ettiği bir yer olarak öne çıkıyor.

Piknik olanaklarına ek olarak yeme içme için ayrıca tesisleri de olan tabiat parkının bir özelliği de ülkemizdeki iki kalderadan birine ev sahipliği yapması. Kaldera neymiş diye sorarsanız; volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşan volkanik yer şekilleri olarak tanımlanıyor ve ülkemizde sadece Nemrut’ta ve Gölcük’te görülüyormuş. Bu arada, Gölcük Gölü’nün çevresinin de volkanik küllü tepelerle çevrili olduğunu belirtelim.

Gölcük Tabiat Parkı’na giriş ücreti Kovada Gölü Milli Parkı ile aynı; yayalar için 4,50 TL, motorla gelenler için 9 TL, araç ile gelenlere 13,5 TL.

5. Yazılı Kanyon:

Ah! Geldik, Isparta’ya gideceğimizi Instagram’da paylaştığımız an gelen tüm mesajlarda istisnasız önerilen yere. Gitmeye aşırı yükselmiş olsak da kalacak yer bulamadığımız için Lavanta Kokulu Köy gezimiz nedeniyle ertelemek zorunda kaldığımız Yazılı Kanyon’u bu listeye eklemesek gerçekten de ayıp olurdu. Bu nedenle, bildiklerimizi aktaralım ki siz gitmeden önce planınızı ona göre yapın.

Isparta Merkez’den araba ile 1 saat 30 dakika süren Yazılı Kanyon için ilk önerimiz altınızda sağlam bir araba olması yönünde. Gidiş planlarımızı yaparken, arabamızın yokuş inip çıkmada biraz sorun yaşadığını bildiğimizden birkaç arkadaşımızdan teyit ettik. Açıkçası; gidebilseydik bizi nasıl bir yol macerası bekliyordu hiç tahmin edemiyoruz. 🙂 O yüzden, Yazılı Kanyon yolunun çok da mükemmel olmadığını belirterek, önlemlerinizi almanızı öneriyoruz.

Yazılı Kanyon Milli Parkı’na giriş için de diğer milli parklarımızda olduğu gibi giriş ücreti ödenmesi gerekiyor; güncel fiyatı araç başına 13,5 TL. Aynı Saklıkent Kanyonu’nda olduğu gibi burada da yapabileceğiniz ana aktiviteler kamp, piknik, trekking ve alabalık yemek olarak sıralanıyor. Trekking için farklı yürüyüş rotaları bulunan kanyonda özellikle altı çizilen ise tarihi Kral Yolu. Bu yürüyüş yolunda tarihi tapınak ve kaya yazıtları da size eşlik ediyor; yazıt kalıntılarının birinde Yunan filozof Epiktetos’un Hür İnsan Üzerine Bir Şiir eseri bulunuyor.

Yazılı Kanyon; yemyeşil doğası ve serin kanyon ortamı ile doğa severlerin mutlaka listesine alması gereken bir yer. Gelirken spor giyinmeniz ve trekkingle kanyon yürüyüşlerine uygun bir ayakkabı tercih etmeniz isabetli olur. En son Saklıkent kanyonunda ayakkabılarımla buz gibi suyun içinde umarsızca yürüdüğümü ve sonrasında o ayakkabıları bir daha asla giyemediğimi –hiç pişman değilim- hatırlayınca, bu konunun altını çizmekte fayda gördüm. 🙂

Suyun buz mavisi rengi, kanyonu çevreleyen bol yeşilli manzaralar, zengin bitki çeşitliliği ve tabii ki buranın bir kanyon olmasından sebep sahip olduğu inanılmaz yer şekilleri buraya gelmek için başlı başına ayrı nedenler.

Önemli not:

Isparta’da kısa vakti olanlar için ilk 5 önerimizi Yazılı Kanyon ile sonlandırıyoruz. Buraya gelmişken Ferah Kebap Salonu ya da Kebapçı Kadir’de Isparta’ya özel fırın kebabından tatmanızı öneririz. Isparta kebabı olarak da geçen bu et yemeğini listenizde tadılacaklar bölümüne mutlaka ekleyin. Kebapçı Kadir’de Isparta kebabının da dahil olduğu iki kişilik et yemeği, 2 içecek ve efsane irmik helvası için 70 TL ödediğimizi, arabayı ise valiliğin yakınındaki belediye otoparkına 3 TL’ye park ettiğimizi de belirtelim.

Isparta ile ilgili tüm fotoğraflarımıza ve gezi notlarımıza Instagram’da @nesemcelikkaya profilinden #journavelakdeniz etiketiyle de ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!

Isparta’ya gelmişken 2 saat uzaklıktaki Burdur’un Yeşilova ilçesinde yer alan Salda Gölü’ne de uğramak istersenz;

Salda Gölü’nde Ne Yapılır: Salda Gölü Gezi Rehberi