Bodrum; Ege’nin samimi şehri Muğla’nın mavi yarımadası olarak, her yaz dünyanın dört bir yanından gelen milyonlarca turisti ağırlıyor. Beyaz evlerinin mavi pencerelerinden sarkan mor begonvillerin süslediği tablo görüntüsünün yanında, günümüze kadar korunmuş tarihi dokusu ve yazın renklerini tümüyle hissettiren doğal güzellikleriyle vazgeçilmez bir turizm merkezi. Bodrum; her gidenin hakkında söyleyebileceği gülümseten sözleri olan bir yer. Kimilerine göre en güzel zamanı Eylül, kimilerine göre ise Mayıs olan; ama aslında her mevsimi, her günü ayrı güzellikteki Bodrum’a biraz da benim gözümden bakalım. 

b2

Antik çağın Halikarnassos’u, bugünkü adıyla Bodrum; her gidenin hakkında söyleyebileceği gülümseten sözleri olan bir yer. Denizi, güneşi ve yazı seven herkesin hayatı boyunca en az bir kere geleceği bu samimi ilçe; gezerken mutlu etmesinin yanı sıra denizi ve güneşiyle de sözkonusu tatil olduğunda ülkemizde en çok öne çıkan noktalardan biri.

Bodrum Marina from Mugla, Turkey

 Merkezdeki Tarihi İzler

İlçenin simgesi haline gelen Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi, yörenin merkezinde yer alıyor. Günümüzde Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan Bodrum Kalesi; Doğu Akdeniz Bölgesi’nde bugüne kadar korunabilmiş en sağlam kale olarak öne çıkıyor. Müzede gezerken Doğu Roma Gemisi kalıntılarına, Sikke ve Mücevherat Salonu’na, İşkence ve Katliam Odaları rastlayacaksınız. Kalenin en üst kısmına çıktığınızda ise; güzel bir manzara sizi bekliyor olacak. Yorgunluğa değeceğine emin olabilirsiniz. Dünyanın 7 Harikası’ndan biri olarak kabul edilen Halikarnas Mozolesi de bu çevreye yakın bir yerde bulunuyor. Şu an açık hava müzesi olarak değerlendirilen Mozole, ilk olarak Pers Krallığı’na bağlı olan Karya bölgesinin hükümdarı Mausolos adına yapılan çok büyük boyutlara sahip bir mezar olarak tasarlanmış.

Bodrum Kalesi
Bodrum Kalesi

En Çok Tercih Edilen Beldeler

Bodrum çevresinde yer alan beldeler, turistlere sunduğu farklı tatil atmosferleri ile dikkat çekiyor. Ortakent, Bitez, Gümbet, Torba, Gümüşlük, Turgutreis, Yalıkavak ve Türkbükü;  en çok tercih edilen beldeler arasında yer alırken, mavi bayraklı plajlar Bodrum ziyaretçilerinin gözdesi. Eğer ki farklı bir deneyim yaşamak isterseniz, yunuslarla birlikte yüzmek için Güvercinlik Koyu’nu tercih edebilirsiniz. Berrak suyu ile ünlü Ortakent’teki Yahşi Plajı’nın hemen bitişiğindeki Camel Beach ise, kum zemini ile en çok tercih edilen plajlardan biri. Bitez ve Torba daha sakin bir ortam sunarken; Gümbet, Yalıkavak ve Türkbükü ise hareketliliği ile popüler.

Ben, çocukluğum Turgutreis ve Ortakent’te geçtiği için, buralardan ayrılamıyorum. Son yıllarda her yaz iki kere gitme şansı bulduğum Ortakent’te sık sık tercih ettiğim Vira’s Beach’i tavsiye edebilirim. Ortakent/Yahşi Plajı’nın denizi Camel Beach’ten farklı olarak taşlıdır. Buraya gelirken deniz ayakkabılarınızı çantanıza atmayı unutmayın 🙂 Son tecrübelerime dayanarak, geçtiğimiz yaz 4 günlük bir Eylül tatili yaptığım Thor Luxury Hotel & SPA’nın bulunduğu Torba koyunun da kendine has bir güzelliği olduğunu söylemem mümkün.

Thor Luxury Hotel & SPA
Thor Luxury Hotel & SPA

Mavinin Tonlarına Yolculuk

Çoğu insanın mavi rengini Bodrum ile özdeşleştirmesine şaşmamak gerek. Turkuazdan laciverte, mavinin birçok tonuna rastlayabileceğiniz farklı koyları tekne turları aracılığı ile dolaşabilirsiniz. Gün boyu sürerek, Bodrum’un eşsiz koylarını gezdiren turların en güzel tarafı ise; demir attığı her koyda sizi yüzmeye karşı motive etmesi. Koyların rengi o kadar güzel ki birinde yüzmezseniz kendinizi mutsuz hissediyorsunuz. Bodrum’a gelmişken en az 1 gününüzü bu tekne turlarına ayırmanızı öneririm. Standart olarak; Akvaryum, Meteor Çukuru, Karaada, Tavşan Burnu ve Poyraz koylarına giden turlarla masmavi bir yolculuğa çıkmaya hazırlanın derim. Eğer eğlenceli bir tekneye denk gelirseniz, tekneden hiç inmek istemeyeceğinize eminim. Turlar, Bodrum Çarşı’nın sahil tarafında sizi bekliyor, fiyatları yaklaşık 25-30 lira arası. Tekne turu öncesi biraz bronzlaşmanız şart! Yoksa, akşam otelinize dönerken markette yoğurt ve domates arayışına çıkmanız kaçınılmaz 🙂 Ayrıca, buradan birkaç saat süren başka turlarla günübirlik Datça’ya gidebilir, Schengen vizeniz varsa Kos Adası’na geçebilirsiniz. Kos Adası’na gidebilmek için gereken Schengen Vizesi’ni tur şirketleri Bodrum’da 4 günde çıkartıyor, aklınızda bulunsun. Kısa bir tatil için gelecekseniz, vizenizi önceden hazır edin.

b16
Bodrum Marina
Tavşan Burnu
Tavşan Burnu

Bodrum’a Gelmişken

Bodrum’a gelmişken, çarşısında iki tur atıp sağlı sollu yer alan hediyelikçileri dolaşabilirsiniz. Bodrum’un kendine has pek çok güzelliği var. Magnet, kar küresi ve bardak gibi artık klasikleşmiş hediyeliklerin yanı sıra, mandalinalı ve satsumalı lokumu da ziyaretçiler tarafında bir hayli meşhur. Yine mandalinalı kolonyası, tatilden dönmeden önce mutlaka alınması gerekenlerden. Bu arada, çarşıda veya beldelerde yürürken ‘Sebzeli Bodrum Döneri’ yazılarını göreceksiniz. Döner seviyorsanız denemeden dönmemenizi, Ege’ye özel otlar eşliğinde deniz mahsulleri ile kendinize bir ziyafet çekmenizi tavsiye ederim. Ben Marina’daki Gemibaşı Restaurant’a gitmiştim, mezelerinin rakıyla çok çok iyi gittiğinin garantisini verebilirim 🙂 Son olarak; Bitez Dondurma ise gerçek meyveli ve şeker ilavesiz dondurma çeşitleri ile sıcak günlerde kesinlikle uğranması gereken noktalardan biri. Mandalinalısı tabii ki favorim.

Bitez Dondurma
Bitez Dondurma
Gemibaşı Restaurant
Gemibaşı Restaurant

Eğer karayolu ile geliyorsanız, Bodrum yolu üzerindeki Bafa Gölü’nün kenarında kahvaltı etmeden dönmemelisiniz. Ünü almış başını giden bu muhteşem kahvaltı için size Çeri Restoran’ı önerebilirim. Biz çok memnun kalmıştık, öncesinde uzuuun süre aç kalmış olmanız tavsiyemdir 🙂 Şimdiden iyi tatiller!

Çeri Restoran / Bafa Gölü kıyısı
Çeri Restaurant / Bafa Gölü kıyısı