İnsanların hakkında çok şey bildiğini sandığı ama aslında hiçbir şey bilmedikleri bir şehir Diyarbakır. Ne demek istediğimi ancak gidince anlayabilirsiniz; çünkü çoğu zaman okuduğumuz kadar değil, gördüğümüz kadar biliyoruz. Diyarbakır, maalesef bugüne kadar hep eksik ya da yarım anlatılan ve ne yazık ki gezi açısından yeterince tanıtılmayan bir şehir. O yüzden de döner dönmez kapsamlı bir Diyarbakır Gezilecek Yerler rehberi hazırlamak istedik. Bu rehberde Diyarbakır Yeme İçme Önerilerine‘de yer verdik.
Öyle ki internette hakkında yazılan gezi rehberlerine baktığınızda, muhtemelen görecek sadece 3-5 yer olduğunu düşüneceksiniz. Oysa bu şehirde ondan çok daha fazlası varmış. Biz de başta okuduklarımıza istinaden, Diyarbakır’da neler göreceğimizi bildiğimizi sanıyorduk ama yanıldık.
Anadolu’ya yaptığımız her yolculukta yeni bir şey öğreniyoruz ama özellikle ülkenin Doğu’suna seyahat ediyorsanız öğrendiklerinizi kitaplar değil insanlar yazıyor. İşte bu yüzden, özellikle Doğu Anadolu’ya seyahat etmeyi çok seviyorum.
Diyarbakır’a Ne Zaman Gidilir?
Biz Diyarbakır gezimizi Ocak ayının ilk haftasında yaptık. Oradayken öğrendik ki en soğuk zamanlarda bile hava 5-7 derece arası, en fazla yağmurlu oluyormuş. Şehri çevreleyen Güneydoğu Toroslar, kuzeyden gelen rüzgarları kestiği için karasal iklim koşulları çok etkili değil. Bizce Diyarbakır, her mevsim ziyaret için uygun bir şehir. Tabii, eğer bahar aylarına denk getirebilirseniz şehri daha yeşil görmeniz mümkün.
Diyarbakır Kaç Günde Gezilir?
Diyarbakır’a Güney Kurtalan Ekspresi ile gidip, hafta sonu için şehre 1 tam gün ayırdık. Diyarbakır gezimize arkadaşımız rehberlik ettiği için 1 günde çok fazla yer görme şansımız oldu. Ancak kendimiz geziyor olsaydık bence 2 tam gün ancak yeterdi. Bu yüzden, Diyarbakır gezisi için şehri ve kültürünü tam anlamıyla görmek istiyorsanız en az 2 güne ihtiyacınız var demek.
Diyarbakır Gezilecek Yerler
Diyarbakır’daki 1 günümüzde geziye çok erken saatte başladığımız için birçok yeri görme fırsatımız oldu; ancak göremediklerimizi de listeye eklemek istedik ki rehber eksik kalmasın. Gezi listemizi şu an ziyarete açık, halihazırda gezebileceğiniz yerlerden oluşturduk. Hazırsanız, Diyarbakır’da Gezilecek Yerler bölümümüze başlıyoruz!
1. Diyarbakır On Gözlü Köprü:
Diyarbakır gezilecek yerler listesinin ilki Dicle Nehri üzerindeki On Gözlü Köprü. Aynı zamanda Anadolu’nun ilk İslami eseri olarak da kabul ediliyor. Mervaniler döneminde, on kesik kemer üzerine yapılan On Gözlü Köprü, 1065 yılında tamamlandı. Günümüzde restore edilen köprünün kıyısında çay bahçeleri var.
Özellikle hava güzelken, Diyarbakırlıların ve turistlerin en sevdiği aktivitelerden biri Dicle kıyısında çay molası. Köprüye geldiğinizde, üzerinde yürürken basamaklara çıkıp nehre bakmayı unutmayın. Köprüde yürürken pek de net duyulmayan Dicle sesi, basamağa çıktığınızda gürül gürül geliyor. 🙂
2. Diyarbakır Kalesi ve Diyarbakır Surları:
Yaklaşık 1600 yıllık geçmişi olan Orta Çağ mimarisindeki Diyarbakır Kalesi, burçlarının büyüklüğü ile dünyada birinci. Surlarının uzunluğu ile Çin Seddi’nden sonra ikinci geliyormuş. En güzel yanı, günümüzde görebildiğiniz kısmının sapasağlam ayakta olması.
Kalenin yapıldığı siyah bazalt taşı, eskiden aktif olan Karacadağ’ın etrafından toplanıyormuş. Diyarbakır’da gezerken bu bazalt taşından yapılan mimarilere bolca denk geleceksiniz.
Artuklu Kemeri’nden giriş yapılan İç Kale, aslında Diyarbakır’ın şehir merkezi olarak tanımlanıyor. Bir süre önce bölgedeki gecekondulardan arındırılarak restore edilmeye başlanan İçkale içerisinde Amida Höyüğü, Artuklu Sarayı, Hz. Süleyman Camii, St. George Kilisesi, Aslanlı Çeşme, Atatürk Müzesi ve Diyarbakır Arkeoloji Müzesi gibi çeşitli tarihi ve turistik noktalar var.
Dış Kale ise kalenin burçlarıyla surlarını içeren geniş bölgeye verilen isim. Kalenin mimarisi günümüze dek çok sağlam ulaşmış olsa da eski zamanda bir vali, şehir silüetini güya düzeltmek ve merkezin özellikle yaz aylarında serin kalmasını sağlamak için (şaka değil) Dağ kapı tarafındaki surları yıkma kararı almış.
Neyseki Fransız bir arkeolog yıkımı durdurma kararı aldırıp kalenin bazı bölgeleri yıkıldıktan sonra kalan kısım günümüze ulaşmayı başarmış. Diyarbakır Kalesi, şükürler olsun ki 1995 yılından beri UNESCO koruması altında olduğundan ülkemizin tarihi değerlerini artık elin Fransızı korumak durumunda kalmayacak.
3. Diyarbakır Sur Kapıları:
Diyarbakır surlarında Dağ Kapı (diğer adıyla Harput Kapı), Urfa Kapı (diğer adıyla Rum ya da Halep Kapı), Mardin Kapı (diğer adıyla Tell Kapı) ve Yeni Kapı (diğer adıyla Dicle Kapısı) olmak üzere 4 ana kapı var.
Bir dönem şehrin güvenliğini sağlamak için yapılan bu kapılardan Dağ Kapı kuzeye, Urfa Kapı batıya, Mardin Kapı güneye ve Yeni Kapı doğuya açılıyor. Ek olarak; iç kalede de sur içine açılan Saray Kapı ve Küpeli Kapı, sur dışına açılan Oğrun Kapı ve Fetih Kapı olmak üzere 4 kapı daha var.
4. Ali Paşa Camii:
Mardin Kapı ile Urfa Kapı arasında kalan Ali Paşa Camii 1530’larda Mimar Sinan tarafından yapılmış. Medrese, hamam ve camisiyle külliye şeklinde inşa edilen kare planlı camiyi İçkale’de görebilirsiniz.
5. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi:
İçkale’de bir dönem JİTEM olarak kullanılan bina ve yanındaki Kapalı Cezaevi ile Adliye Sarayı’nın bulunduğu bölge, askeriyeden Kültür Bakanlığı’na devredildikten sonra restore edildi ve Diyarbakır’ın müzeler bölgesi haline getirildi. Bu süreçte, daha önce şehrin başka bir noktasında yer alan Diyarbakır Arkeoloji Müzesi de buraya taşındı. Ancak, müzenin yeri ve kendisi hakkında detaylı bilgiye ulaşmak ne yazık ki oldukça zor.
İçkale’de Hz. Süleyman Camii’nin hemen üzerinde kalan Arkeoloji Müzesi’ni mutlaka not edin. Arkeoloji Müzesi içinde, Diyarbakır ve çevresine ait buluntuları kronolojik sırayla görebilirsiniz. Bilgilendirme ve interaktiflik açısından oldukça zengin bir kurguya sahip; mimarisi de ayrı güzel.
6. Saint George Kilisesi:
Arkeoloji Müzesi’nin hemen yanında konumlanan Saint George Kilisesi de Diyarbakır’da bizi en çok etkileyen mimarilerden biri oldu. Bu yüzden Diyarbakır gezilecek yerler listesine eklemek istedik. Bölge uzun süre askeriye yönetiminde olduğu için kilise de yıllarca ziyarete kapalı kalmış. Bu sayede uzun yıllar korunmayı başarmış.
7. Hevsel Bahçeleri:
Bir zamanlar Diyarbakır’ın tüm gıda ihtiyacının karşılandığı, 700 hektarlık Hevsel Bahçeleri Dicle Nehri kıyısındaki birbirinin peşi sıra tarlalardan oluşuyor. 2015’ten beri Diyarbakır surları ile birlikte UNESCO koruması altında olan Hevsel Bahçeleri, farklı türlerin ihtiyaçlarını karşılayabilen habitatı ile aynı zamanda Güneydoğu Anadolu’nun da en büyük kuş cennetinin ev sahibi.
Bahçelerde bahar ayları itibariyle yeşilin farklı tonlarını görmek mümkün, Diyarbakır çevresine bahar ayları çok yakışıyor.
8. Diyarbakır Ulu Camii:
Mardin Kapı ile Harput Kapı arasında yer alan Ulu Camii, Anadolu’nun en eski camisi kabul ediliyor. Her cephesi dört farklı mezhebin ibadeti için ayrılan Ulu Camii, şehirdeki diğer camiler gibi kare minareye sahip.
Duvarlarında Selçuklu, Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı dönemlerinden kalma yazıtlar var. Caminin dikdörtgen planlı bir mimariye sahip olması da kiliseden dönüştürüldüğüne işaret ediyor. Ulu Camii’nin bir özelliği de sibernetiğin ilk adımlarını atan El-Cezeri’nin yaptığı güneş saatinin ev sahibi olması.
9. Dört Ayaklı Minare:
1500’lerde Akkoyunlular döneminde yapılan Şeyh Mutahhar Camii, dört ayaklı minaresi ile ünlü. Bu yüzden de aynı zamanda Dört Ayaklı Minare olarak anılıyor. İslam’ın 4 mezhebi arasındaki hoşgörüyü temsil eden Dört Ayaklı Minare, mimari özellikleri bakımından Anadolu’da tek.
Ayrıca, bu minarenin altından 7 kez geçenlerin de dileklerinin gerçek olacağına inanılıyormuş.
10. Diyarbakır Hasan Paşa Hanı:
Anadolu şehirlerinde görmeye alışık olduğumuz han mimarisinin Diyarbakır’daki örneklerinden biri Tarihi Hasan Paşa Hanı. Osmanlı döneminde, 1500’lerde iki katlı olarak inşa edilen bu han, eskiden kervanların konaklaması amacıyla kullanılmıştır. Günümüzde ise içindeki kahvaltı mekanlarıyla Diyarbakır’ın gezilecek en popüler yerlerinden biri haline gelmiştir.
Diyarbakır turlarının en popüler kahvaltı noktalarından biri olmasına rağmen, iyi bakıldığını söylemek zor. Her köşesindeki düzensiz tabelalandırma ve brandalaşma, Hasan Paşa Hanı’nı eski görkeminden uzakta tutuyor. Kahvaltı için burayı öneremeyeceğiz, ama gezi esnasında mutlaka gidip görün. Mimarisinde kullanılan siyah bazalt taşları yapıya ayrı bir güzellik katıyor.
11. Diyarbakır Sülüklü Han:
Diyarbakır’daki göreceğiniz han örneklerinden biri de adını avlusundaki kuyudan çıkarılan sülüklerden alan Sülüklü Han. Kurtuluş Savaşı zamanında karargah olarak kullanılan, bugün bir kafe olarak hizmet veren hanın şehirdeki en güzel buluşma noktalarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Sülüklü Han, gezi esnasında özellikle menengiç kahvesi molası vermek için birebir.
Hasan Paşa Hanı’na kıyasla, buranın daha iyi korunduğunu söylemek mümkün. Burası genel olarak çok kalabalık bir han, erken gelmekte yarar var. Buranın bir de süryani şarabı ünlü. Bir şekilde yer bulup hem kahveyi hem de şarabı denemeyi unutmayın. 🙂
12. Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi:
Şair Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği bu tipik Diyarbakır evi 1773 yılında yapılmış. 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Tarancı ailesinden alınarak, restore edilip müzeye dönüştürülen ev, ziyarete açık.
Müze Evi’nde, kendisine ait eşyaları, aile fotoğraflarını, el yazısı mektuplarını ve kitaplarını inceleyebilirsiniz. Müze Pazartesi günleri kapalı, girişi ücretsiz. Yaz mevsiminde 08:00 – 19:00, kış mevsiminde 08:00 – 17:00 arası gezmek mümkün.
13. Diyarbakır Kültür Evi:
Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi’nin yanındaki eski bir Diyarbakır konağında açılan Diyarbakır Kültür Evi. Kültür Evi’nde her gün 14:00 – 22:00 arası canlı müzik dinletisi var. Aslında herkes bir ağızdan söylüyor desek daha doğru olur. Yöresel türküleri dinlemek isterseniz burayı not edebilirsiniz, kahvaltısı da çok popüler.
14. Ahmed Arif Edebiyat Müzesi:
Diyarbakırlı şair Ahmed Arif’in adı ile anılan edebiyat müzesi yüz yıllık eski bir Diyarbakır konağında hizmet veriyor. Başta halk kütüphanesine çevrilen konak, daha sonra Ahmed Arif’in kişisel eşyalarının da müze koleksiyonuna dahil edilmesi ile isim değiştirip 2011’den beri ziyarete açık.
Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi’ne çok yakın olan Ahmed Arif Edebiyat Müzesi içinde; şairin kişisel eşyalarını, el yazısı şiirlerini ve fotoğraflarını görebilirsiniz. Müze Pazar günleri kapalı, girişi ücretsiz. Hafta içi 09:00 – 17:00, Cumartesi günleri ise 08:00 – 16:00 arası gezmek mümkün.
15. Gazi Köşkü:
Samanoğlu Köşkü olarak da bilinen Gazi Köşkü, Akkoyunlular döneminde yapılmış. 1916 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır’a gelmesi ve yaklaşık bir yıl boyunca karargah olarak burayı kullanmasının ardından da köşk, Gazi Köşkü olarak anılmaya başlanmış.
1937 yılında Diyarbakır Belediyesi tarafından alınıp, Atatürk’e armağan edilen Gazi Köşkü’nü günümüzde ücretsiz olarak gezebiliyorsunuz.
16. Meryem ana Süryani Kadim Kilisesi:
Aktif olarak kullanıma açık olan Meryem Ana Kilisesi 3. yüzyılda yapılmış. Zaman içerisinde birçok eklemenin gerçekleştiği Meryem Ana Kilisesi içinde; kilise, Mor Yakup kutsal alanı, dört avlu, derslik ve lojman birimleri var. Hatta, 1915’e kadar içinde Süryanice, eski Türkçe, Arapça ve Fransızca eğitim veriliyormuş.
Günümüze dek farklı restorasyon çalışmaları geçiren kilise, genel hatlarını bir miktar kaybetmiş olsa da 2005 yılında Süryanilerin desteği ile gerçekleşen son restorasyonunun ardından bugünkü haline kavuşmuş.
Diyarbakır ve çevresinin en önemli dini yapılarından biri olan kilise, Lale Bey Mahallesi’nde, Ana Sokak’ta. İçinde de kilisenin bakımını ve koruyuculuğunu yapan aile yaşıyor.
17. Malabadi Köprüsü:
Diyarbakır merkezden yaklaşık 1,5 saatte ulaşacağınız Malabadi Köprüsü, 1147’de Artukoğulları döneminde yapılmış. Silvan ilçesi sınırlarında, Batman çayı üzerinde görebileceğiniz köprü, Artuklu sanatının bir örneği olarak önemli Anadolu mimarilerinden birini oluşturuyor.
Üzerinde insan, hayvan ve güneş motiflerinden oluşan taş kabartmalar yer alan köprü, ticaret yolunda konumlandığı için iki ucunda kervanların konaklaması için yapılan iki odası ile öne çıkıyor. Malabadi Köprüsü’ne vaktimiz yetmediği için biz gidemedik ama aklınızda olması için rehbere eklemek istedik.
Diyarbakır Yeme İçme Önerileri
Diyarbakır’da mekan anlamında çok fazla yer deneyemesek de kısa sürede gördüğümüz yerlerin hepsinden çok memnun kaldık. Güne başladığımız Kahvaltıcı Edip Usta, mandıra ürünleri ve kavurması ile unutamayacağımız kahvaltıcılar arasında yerini çoktan aldı.
Yöresel ürünleri ile Hevsel Bahçesi Ev Gibi, ciğer yemeyene bile yedirecek lezzetteki ciğeri ve sunumu ile Umut Ciğercisi, kahve molası için Sülüklü Han ve konak mimarisi ile Diyarbakır evi mutlaka listenizde olsun. Tatlı için Sıtkı Usta Kadayıf, yeni nesil kahve için Morgen Coffee’ye gidebilirsiniz. Hava güzel olduğunda On Gözlü Köprü kıyısındaki çay bahçesinde solunlanmayı unutmayın.
Diyarbakır yeme içme önerilerimizle birlikte Diyarbakır Gezilecek Yerler ve Diyarbakır Gezi Rehberi yazımızın sonuna geldik. Diyarbakır ile ilgili fotoğraf ve hikayelerimize Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından #journaveldiyarbakır etiketi ile ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!
Bu gezinin diğer yazısı:
çok faydalı paylaşım olmuş emeğinize sağlık