Hayallerimizi süsleyen, gitmeyi düşlediğimiz ülkeler farklı ama Avrupa Birliği ile hayatlarımızın tam ortasına oturan Euro ve vize sorunu aslında hep aynı. Biz gezmek istiyoruz dedikçe; Türk Lirası’nın Euro karşısında her geçen gün biraz daha değer kaybetmesi sonucu havayollarının yaptığı Avrupa kampanyalarının en büyük tesellimiz, seyahatler yaklaştıkça da ‘para nasıl yetişecek’ şeklinde başlayan nur topu gibi karın ağrılarımızın olduğu bir gerçek.
300 lira kazançtayız diye başladığımız her yolculuğun hevesi, Euro’nun artık fezaya ulaşması ile kursağımızda kalıyor.
Ucuza alınan biletler bir süre sonra ‘elimde alınmış 3 Avrupa bileti var’ şeklinde başlayan cümlelerle dert yumağı olup çıkıyor. Gitmiyor muyuz, yine gidiyoruz. Ama sonuçta yaşaması bu kadar iyi hissettiren bir özgürlük için neden bu kadar strese girelim, değil mi?
Ne de olsa, her yıl biraz daha anlıyoruz ki döviz meselesi asla iyiye gitmeyecek, Euro Türk Lirası karşısında asla düşmeyecek. Bugüne kadar gördüğümüz ülkeler yanımıza kar kalırken belki de o çok istediğiniz İngiltere seyahatini uzunca bir süre daha yapamayacaksınız; çünkü Euro bile bu kadar canınızı sıkarken Sterlin ile gezmek size bir ütopyadan ibaret gelecek.
Muhtemelen görmeyi her şeyden çok istediğiniz Danimarka’dan geçmeli Faroe Adaları turu bir süre daha rüyalarınızı süsleyecek ve Paris ‘her zaman iyi bir fikir olsa da’ Eyfel Kulesi bir süre daha laptoplarınızın ekranında sizi selamlamaya devam edecek.
Üzülmeyin; Türkiye’de de görülecek harika şehirler, kasabalar ve kıyılar var. Onlar sizi belki de Avrupa’da göreceklerinizden daha çok gülümsetecek. Ve bir de iyi haber; isteğiniz Avrupa havası solumaksa, burada halen para birimi olarak Euro’nun kullanılmadığı, üstelik içlerinde gezmesi de çok ekonomik ülkeler var. Hadi gelin, Avrupa’da Euro Kullanmadan Gezilecek Ekonomik Ülkeler’e birlikte bakalım.
Avrupa’da Euro Kullanmadan Gezilecek Ülkeler ve Gezi Önerileri
Avrupa Birliği’nde olmasına rağmen çizgisini bozmadan kendi parasını kullanmaya devam eden ülkelere 1 dakikalık saygı duruşunda bulunup esas konumuza geçiyoruz. Eğer amacınız biraz Avrupa mimarisi görüp, iyi bir hafta sonu geçirmekse ve tüm bunları yaparken bütçe açısından sarsılmak istemiyorsanız, tüm geziniz ekonomik ötesi ucuza mal olsun istiyorsanız, Euro kullanmayan ülkeleri gezmek parlak bir fikir olacaktır. Eh, hadi o zaman gelin, bakalım listemizde kimler varmış?
1. Bulgaristan:
Komşumuz Bulgaristan, bize yakınlığı ile isteyene arabayla, isteyene otobüsle, isteyene de uçakla seyahat imkanı tanıyan ve tabii ki Euro kullanmayan güzide ülkelerden biri. Osmanlı’nın yanı sıra tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bulgaristan, en çok doğası ve kışın da kayak merkezleri ile ünlü. Bulgaristan’da görülmesi gereken şehirler arasında başkent Sofya, Plovdiv, Burgaz ve Varna bulunuyor. Özellikle Sofya, gece hayatı, sürprizli mimarisi ve ekonomik seçenekleri ile son zamanlarda Euro’nun artışı ile birlikte hayli popüler.
Buralara gelmeyi düşünüyorsanız, Sofya ve Plovdiv arasındaki Tarnichane köyünde bulunan lavanta tarlalarını da plana dahil edebilirsiniz. Lavantalar için en uygun zaman; Fransa’nın Provence bölgesinde ve ülkemizin Isparta şehrinde olduğu gibi Haziran ve Temmuz ayları. Hafta sonu gezisi için iyi bir alternatif değil de nedir?
2. Bosna-Hersek:
Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ’ın komşusu Bosna-Hersek, Avrupa’nın en ekonomik ülkelerinin başında geliyor. Türkiye’den 90 güne kadar vizesiz gidilen Bosna’da para birimi olarak Bosna Hersek Markı kullanılıyor. Bosna Hersek’in en popüler şehirleri arasında Mostar ve başkent Saraybosna bulunuyor. Deneyimlerimizden yola çıkarak; Saraybosna’yı turlarken sizin de fark edeceğiniz şekilde, savaşın etkilerini halen yansıtan, hatta bize kıyasla 25-30 yıl da geriden gelen küçücük bir yer burası.
Ancak, daha havalimanına iner inmez tuvalete girdiğinizde sizi karşılayan Türkçe ‘Sifonu çekiniz.’ yazısı ile sizi şaşırtmaya başlayacak olan Saraybosna, özellikle Osmanlı yadigarı Başçarşı bölgesiyle ziyaretçilerini geçmişe göndermeye kararlı.
Başçarşı ile birlikte; Sebil, Gazi Hüsrev Bey Camii, Latin Köprüsü, Umut Tüneli, Saraybosna Katedrali, Ali Paşa Camii, Saat Kulesi, Gazi Hüsrev Bey Camii ve Bakırcılar Çarşısı görülecek diğer yerler. İş için gidip günübirlik görme fırsatı bulduğumuz Saraybosna’da, üç öğün yemek, aralarda kahve ve börek molaları ve hediyeliklerle birlikte kişi başı yaklaşık 120 lira harcadığımızı da ekleyelim.
3. Makedonya:
Balkanlar’ın en popüler rotalarından biri olan Makedonya; Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, Arnavutluk ve Kosova ile komşu. Para birimi olarak Makedonya Denarı kullanılan ülke, aynı zamanda Avrupa’nın en ekonomik şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Makedonya’da gezilecek yerler arasında başkent Üsküp ve doğal güzellikleri ile Ohrid en çok tercih edilenler. Türkler için de gezmesi hayli kolay olan Makedonya’da Osmanlı tarihinden birçok detayla buluşabilir, geziniz bahar ve yaz aylarına denk geliyorsa yemyeşil bir doğa ile karşılaşabilirsiniz.
Vardar Nehri kıyısında kurulmuş bir Osmanlı yerleşimi olan Üsküp’te hanlar, hamamlar ve camilerle beraber çok sayıda geleneksel Osmanlı mimarisi gezi listelerine dahil olacak. Ohrid’de ise UNESCO tarafından korunan eski şehir bölgesi, Çar Samuel Kalesi ve Ali Paşa Camii’nin yanında çok sayıda kilise de günlük turunuzun olmazsa olmazı.
4. Hırvatistan:
Bosna-Hersek ve Makedonya kadar ucuz olmasa da Avrupa’daki ekonomik gezi rotalarından biri Balkanlar’ın en popüler ülkelerinden Hırvatistan. Adriyatik Denizi’ne olan kıyısı ile yaz aylarının ‘mutlaka’ları listesindeki yerini her geçen gün sağlamlaştıran Dubrovnik de Hırvatistan denince akla gelen ilk şehir diyebiliriz. Burası için Adriyatik’in İncisi denmesine şaşmamak lazım.
Tarihte Venedikliler tarafından inşa edilen Dubrovnik, o zamanın önemli limanlarından biriymiş. Daracık sokakları, taş mimarisi, masmavi plajları ve harika manzarası ile bir film seti için gerekli her türlü ortamı sağlayan Dubrovnik, küçücük bir şehir olmasına rağmen bu konuda da üzerine düşeni yapmış. Dubrovnik, yayınlandığı dönemde fırtınalar estiren Game of Thrones’un çekim lokasyonlarından biri.
5. Sırbistan:
Hem vizesiz, hem Euro’suz, hem de aşırı ekonomik! Sırbistan, bu listede olmasın da ne yapsın? Son iki yıldır maaşını seyahatlere yetiştiremeyen Türklerin kara gün dostu olarak hücum ettiği Sırbistan, Avrupa’da Euro Kullanmadan Gezilecek Ekonomik Ülkeler listesinin tam anlamıyla kraliçesi. Balkanlar’ın bir diğer gözbebeği olan ülkenin başkenti Belgrad, yaz ya da kış fark etmeden en çok ziyaretçi alan şehri olarak dikkat çekiyor.
Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği noktada konumlanan Belgrad, yeşili bol parkları ve çok sayıda alternatif sunan lezzetli mekanları ile dikkat çeken bir şehrimiz. Nostaljik mimarisi, kiliseleri ve meydanları ile dolu dolu 2-3 gün geçirebileceğiniz Belgrad, seyahatlerini bol bol yürüyerek gerçekleştirenler için de birebir. Cumhuriyet Meydanı, Knez Mihailova Caddesi, Zemun ve Nova Grad bölgeleri, Kalemegdan Kalesi ve Savamala mahallesi gezilecek yerler arasında. Tüm bunların yanında hafif Parizyen bir etki için ise istikamet Skadarlija!
6. Ukrayna:
2017’de Türkiye ve Ukrayna arasındaki vizelerin karşılıklı olarak kaldırılması ve Ukrayna’ya yeni kimliklerle vizesiz, pasaportsuz girişlerin başlaması ile gönlümüzün Avrupa’da bir sultanı daha oldu desek hiç de abartmış olmayız. Bizim de bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz en ekonomik gezi olan başkent Lviv ile Ukrayna, Avrupa’da ne şartta olursa olsun görülmesi gereken bir ülke.
Aslında Lviv’i; Avrupa prototipi mimarisi, aşırı ötesi uygun fiyatlı ve aslında çok çok ucuz yeme içme mekanları ve hareketli gece hayatı ile bu listenin zirvesine çıkarsak yeridir. Çünkü; 3 günlük her köşeyi gezmeli, canının istediği yerde yiyip içmeli, hediye almalı bir Lviv gezisinin size maliyeti uçak ve konaklama hariç sadece 400 Lira. Lviv kadar ucuz olmamakla beraber Kiev ve Odessa da Ukrayna’da gezmek için gidebileceğiniz diğer şehirler; listelere eklenebilir!
Lviv gezi notları için tıklayın.
Yeme içme notları için tıklayın.
Lviv seyahat videosunu izlemek için tıklayın.
7. Romanya:
Romanya deyince çok da çekici gelmiyor değil mi? Oysa, Orta Çağ temalı mimarisi, şatoları ve doğası ile ünlü Transilvanya bölgesi burada yer alıyor. Hani, Drakula’dan bildiğimiz. Avrupa’da Euro Kullanmadan Gezilecek Ekonomik Yerler listesine ekleyince illa ki başkent Bükreş’i göreceksiniz diye bir şart yok. Sinaia, Bran ve Braşov ile UNESCO koruması altındaki Viscri ve Sighişoara köylerini kapsayan bir rota ile kendinize Avrupa’da hem ekonomik hem doğa ve tarih dolu bir tatil ısmarlamanız mümkün!
Romanya için söz konusu Transilvanya rotası olduğunda bahar ve yaz ayları, kayak konseptinde de -Sinaia, Predeal ve Braşov şehirlerinde- haliyle kış mevsimi öneriliyor. Bol yeşilli manzaraları ile doğa sporlarını sevenler için de alternatif bir ülke olan Romanya’da araba ile seyahati sevenler bol virajlı ve manzaralı yollarıyla en iyi ‘road trip’ rotalarından biri olarak kabul edilen Transfagaraşan’ı da listeye dahil edebilir.
8. Macaristan:
Vize prensipleriyle Türklerin başını en çok ağrıtan ülkelerden biri olan Macaristan; aynı zamanda da gözlerimizde kalpler çıkaran şehirleri ile kalplerimizi çalmış bir kere. Avrupa Birliği’nde olup Schengen vizesine tabi olsa da kendi para birimi ve çok popüler Avrupa şehirlerine kıyasla daha ekonomik olan mekanları ve otelleri ile en sık tercih edilen rotalardan biri.
Başkenti Budapeşte, her Türk gezginin gittiği ilk beş şehir listesine kolaylıkla girer. Hem gezilecek yerlerin küçük bir alanda birbirine yakın konumlanması, hem mimarisi ile ışıldayan eski şehir merkezi hem de Danube Nehri’nin iki yanında bulunan konumu ile gidenlerin pek memnun ayrıldığı, 2-3 günün yeteceği bir yer.
Budapeşte’de gezilecek yerler arasında; Vörösmarty Meydanı, St. Stephen Bazilikası, Szechenyi Köprüsü, Szechenyi Kaplıcaları, Parlamento Binası ve Büyük Market öne çıkıyor. Her yıl Ağustos ayında Sziget Adası’nda düzenlenen dünyanın en ünlü müzik festivallerinden Sziget Festivali de Budapeşte’ye gitmek için iyi bir neden. Tabii, onun için festival biletlerini iyi takip etmek ve erken harekete geçmek en önemli koşul. 🙂
9. Çekya / eski adıyla Çek Cumhuriyeti:
Orta Avrupa’nın en sevilen ülkelerinden Çekya ya da eski adıyla Çek Cumhuriyeti de aynı Macaristan gibi Türkiye’den çok fazla sayıda turist alan bir destinasyon. Özellikle başkent Prag, 3 günlük gezilerin olmazsa olması olarak kendini listeye dahil ediveriyor. Tipik Orta Çağ mimarisi ile UNESCO koruması altındaki şehir, çok ekonomik olmamakla beraber yine de Amsterdam, Paris ve Londra gibi şehirlerin yanında daha kabul edilebilir durumda. Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel olan Prag’da gezilecek yerler dendiğinde Prag Kalesi, St. Vitus Katedrali, Astronomik Saat Kulesi ve Charles Köprüsü başta geliyor.
Çekya demişken, bu başlığı yalnızca Prag ile kapatmak olmaz. Çok yakın olmamakla beraber, Cesky Krumlov ve Karlovy Vary şehirleri de Çekya’ya gitmişken gezebileceğiniz diğer seçenekler arasında. Bozulmamış doğası, taş sokakları ve UNESCO korumasındaki merkezi ile Cesky Krumlov ve kaplıcalarıyla ünlü Karlovy Vary Çekya’nın diğer öne çıkan yıldızları.
Listemizi tamamladığımıza göre geri kampanya kovalayarak biletleri almak kalıyor! Şimdiden herkese iyi gezmeler, tüm seyahat notlarımız ve fotoğraflarımız için bizi Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından takip edin; birlikte gezelim!