Daha önce iki kez bilet alıp bir şekilde gidemediğimiz Madrid ile sonunda kavuştuk! Öyle de güzel bir kavuşma oldu ki üstelik, şehre daha ilk andan itibaren bayıldık! Madrid, Barselona gibi denize kıyısı olmadığı için ve İspanya’nın başkenti olarak hep Ankara’ya benzetilir. Ancak; şunu çok net söyleyebiliriz ki bu şehrin hareketli sokak hayatı, lezzetli tapas barları ve renkli sosyal yaşamı sizi anında kendine çekiyor. Şehrin kendisi zaten Akdeniz sıcaklığının sözlük karşılığı gibi. Dahası, birkaç saatin ardından bile kolayca anlıyorsunuz ki Madridliler güzel yaşamayı çok iyi biliyor! Biz de döner dönmez şehri tam da Madrileños’lar gibi gezeceğiniz eksiksiz Madrid Gezi Rehberi’mizi hazırladık! Madrid kaç günde gezilir, nerede kalınır, neler yapılır diyenler için, bu rehberde dolu dolu bir Madrid gezilecek yerler listesi sizi bekliyor! Madrid Gezi Rehberi’mizde bu seyahatle ilgili aklınıza gelecek her sorunun cevabını bulacağınıza eminiz. Şimdiden iyi gezmeler!
Madrid’de Nerede Kalınır?
Madrid Gezi Rehberi’mize ve Madrid gezilecek yerler listemize geçmeden önce, Madrid’de nerede kalınır diyenler için konaklama açısından en iyi bölgeleri özetleyelim. Eğer ki Madrid’e ilk kez geliyorsanız merkezi bir yerde kalmak en ideali olur. Örneğin; her yere yürüyerek ulaşmak isterseniz Sol Meydanı, Gran Via Caddesi ve Opera çevresini içeren Centro bölgesi ilk önerimiz. Burası gezi noktaları için oldukça avantajlı ve turistik bir bölge.
Centro’ya kıyasla daha sakin ve daha nezih bir yer ararsanız, Salamanca bölgesi güzel bir seçenek. Salamanca, oldukça güvenli ve metro ulaşımı açısından konforlu bir mahalle. Bu bölgeye yakın, daha yaratıcı, biraz bohem ve biraz da sanatla iç içe bir bölge için de tavsiyemiz Malasana bölgesi. Malasana, bizim de Madrid’de en sevdiğimiz mahalleler arasında.
Madrid’e biraz daha otantik bir pencereden bakmak isteyenler ve yeme içme mekanı keşfetmeyi sevenler için de La Latina bölgesini tek geçiyoruz. La Latina, renkli ve hareketli bir mahalle. Merkeze yürüme mesafesinde ve çok sosyal bir bölge.
Madrid’de nerede kalınır diyenler için son önerimiz de doğa ile iç içe kalmayı sevenlere gelsin. Şehrin en güzel parkının da olduğu Retiro bölgesi, sakin ortamı ile özellikle çocuklu aileler için ideal.
Madrid Konaklama Tavsiyeleri: Madrid’de Biz Nerede Kaldık?
Biz Madrid konaklama noktamız için hem merkezi hem de yeme içme mekanları açısından zengin olan bir yer seçmek istedik. Gezi planımıza en uygun mahallelerden biri La Latina olduğu için tercihimizi de buradan yana yaptık. La Latina, aynı zamanda Centro’ya kıyasla daha uygun fiyatlı bir bölge. Bizce, gezi noktalarına keyifli bir yürüme rotası sunması ve metroya yakınlığı en büyük avantajı. Çok sosyal, hareketli bir mahalle.
Biz La Latina’da bu otelde konakladık. Olduğu bölgeye ve imkanlarına göre tam bir fiyat performans oteliydi bizce. İlk olarak, odamızdan ve otelin konumundan çok memnun kaldık. İki kişilik odamızın mini bir mutfağı ve özel banyosu vardı. Oldukça da geniş bir odaydı. Etrafında, zaten keşif listemizde olan birçok mekanın yer alması ise bu seçimin bonusu oldu. Her yere de yürüyerek gittik, bu açıdan çok rahattı. Ayrıca, akşamları da çok keyif alacağınız merkezi konuma sahip. Fiyatı da turistik bölgelere kıyasla daha makul bir otel. Yakında Madrid gezisi planınız varsa ve Madrid’de nerede kalınır diyorsanız, bu otele mutlaka bakmanızı öneririz.
Madrid’de önerdiğimiz diğer otelleri ve evleri görmek için, detaylı Madrid’de Nerede Kalınır rehberimize göz atmayı unutmayın. Bu konuyu da özetlediğimize göre, Madrid Gezi Rehberi’mize devam edebiliriz.
MADRİD’DE NEREDE KALINIR: NOKTA ATIŞI 10 OTEL TAVSİYESİ
Madrid Gezilecek Yerler Listesi
1. Madrid Kraliyet Sarayı (Palacio Real)
Madrid gezilecek yerler listemize Avrupa’nın en büyük kraliyet saraylarından biri olan Madrid Kraliyet Sarayı ile başlıyoruz. 1765’e uzanan geçmişi ile saray, günümüzde İspanya Kraliyet Ailesi’nin resmi ikametgâhı olmasa da hala önemli devlet törenleri için kullanıma açık. Palacio Real, Barok ve Neo-Klasik stildeki detayları ve 3.000 odadan oluşan büyüklüğü ile bugün Madrid’in en önemli gezi noktalarından biri.
Madrid Kraliyet Sarayı ziyaretiniz esnasında hem sarayın özel odalarını gezecek, hem de İspanyol monarşisinin görkemini yansıtan mobilyaları, sanat eserlerini ve freskleri göreceksiniz. Odaların hep birbirinden farklı dekorasyona sahip olması da geziyi oldukça sürprizli hale getiriyor. Sarayın en ünlü odaları Kraliyet Sarayı Tiyatrosu, Kraliyet Şapeli ve Taht Odası. Ancak, biz bu listeye Ziyafet Salonu ile Porselen Odasını da özellikle eklemek isteriz.
Palacio Real, her gün ziyarete açık. Pazartesiden cumartesiye 10:00 – 18:00, pazar günleri ise 10:00 – 15:00 arasında gezmeniz mümkün. Saray ziyareti ve saray koleksiyonları galerisinin biletleri ayrı satılıyor veya kombine olarak almak mümkün.
Madrid Kraliyet Sarayı için hızlı güvenlik geçişli biletinizi buradan alın. Kraliyet Sarayı Galerisi için hızlı güvenlik geçişli biletinizi ise buradan alabilirsiniz. Eğer ki ikisine birlikte girmek isterseniz, kombine bilet daha ideal olur. Giriş için 5 yaş altı ücretsiz.
Bu tarafa kadar gelmişken, Plaza de Espana’yı da görebilirsiniz. Meydanın tam ortasında Cervantes’in heykeli, onun önünde ise Don Kişot eserinin kahramanları Don Kişot ve Sancho Panza’nın heykelleri yer alıyor.
2. Campo del Moro Bahçeleri
Campo del Moro için Kraliyet Sarayı’nın arka bahçesi diyebiliriz. Bu bahçe adını 12. yüzyılda şehri geri almaya çalışan Mağripli komutandan alıyor. Hem 19. yüzyıl İngiliz tarzındaki tasarımı hem de görkemli fıskiyeler ve heykellerle süslü yürüme alanları ile gerçekten de çok hoş bir ortama sahip. Bu bahçedeki Fuente de las Conchas ve Fuente de los Tritones isimli çeşmeler ise mimari açıdan en dikkat çeken unsurlar.
Giriş ücretsiz. Gezi esnasında mola vermek ve mini bir piknik için son derece keyifli bir ortamı var.
3. Sabatini Bahçeleri
Madrid Kraliyet Sarayı’nın kuzey cephesindeki Sabatini Bahçeleri ise zarif peyzajı ve simetrik düzeniyle öne çıkıyor. Bu bahçelerin adı ise 18. yüzyılda sarayın mimarlarından biri olan Francesco Sabatini’den geliyor. Bahçeler, geometrik düzendeki çitler, havuzlar, fıskiyeler ve heykellerle süslü. Özellikle, ortasındaki büyük yansıma havuzu ve etrafındaki Kraliyet Sarayı silueti oldukça hoş bir fotoğraf açısına sahip. Yani, eğer ki gün batımı saatlerinde gezmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorsanız burayı listenize ekleyin.
Giriş ücretsiz. Yanınızda atıştırmalık veya içecek götürürseniz, gezi esnasında mola vermek için son derece keyifli bir ortamı var.
4. Almudena Katedrali
Madrid’in en önemli yapılarından biri olan Almudena Katedrali, Madrid Kraliyet Sarayı’nın hemen yanında yer alıyor. Zaten, kendisi de Madrid gezi rehberi ve Madrid gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmazı. Katedral, 19. yüzyılda inşa edilmeye başlanmış ve 1993’te tamamlanmış. Hem Gotik hem de Neo-Klasik stil detayları içeren mimarisiyle oldukça dikkat çekici bir mimariye sahip. Bu arada, katedral de Madrid’in koruyucu azizesi olan Virgen de la Almudena’ya adanmış. Ek olarak, katedral, Madrid Kraliyet Sarayı’na oldukça yakın konumda. Bu nedenle de kraliyet ailesinin dini törenlerinin de ev sahibi.
Almudena Katedrali, özellikle iç mekanındaki renkli camları ve zarif dekorasyonuyla öne çıkıyor. Katedralin içinde yer alan alt katta, Madrid’in tarihiyle ilgili detaylı bir sergi de var. Ayrıca, katedralin terasından Madrid manzarasını izlemek de mümkün. İç mekanda bulunan altın işlemeli sütunlar, freskler ve zengin vitraylar, görülmeye değer. O yüzden, Madrid Kraliyet Sarayı’nı gezdikten sonra buraya da mutlaka uğrayın. Giriş ücretsiz, her gün 09:00-20:00 arası açık ancak ayin zamanı kapalı olabiliyor.
5. Debod Tapınağı
Madrid gezilecek yerler listemizde sıra gün batımı manzarasıyla ünlü Debod Tapınağı’nda. Tapınağın bir diğer özelliği, UNESCO’nun kurtarma çalışmaları sonrasında Mısır tarafından İspanya’ya hediye edilmiş antik bir yapı olması. Gerçekten de ilk yapıldığında Nil Nehri kıyısında yer alıyormuş. Sonrasında, 1972’de orijinal konumundan taşınarak bugünkü yerine getirilmiş. Bu arada, tapınak Kraliyet Sarayı’na da yürüyerek 15 dakika mesafede.
Tapınağın konumu ve çevresi sayesinde burada gün batımı izlemek Madrid’deki en keyifli aktivitelerden biri. Özellikle, gökyüzü yansımaları ve hava kararmaya yakın açılan ışıkların görüntüsü oldukça etkileyici bir atmosfer oluşturuyor. Ayrıca, tapınağın yer aldığı park da oldukça büyük. Yani, gittiğinizde mini bir piknik yapmak için de uygun bir ortamı var. Bunun için hazırlıklı gitmeyi unutmayın. Parka giriş ücretsiz.
6. Malasaña
Hazır Kraliyet Sarayı ve çevresindeki gezi noktalarını anlatırken, Madrid’in yürümesi en keyifli, bizim de en sevdiğimiz mahallesini araya alalım. Malasaña, bu bölgeye oldukça yakın. Dolayısıyla, bu tarafı gezmeye başlamadan önce sabah turunuza Malasaña’da başlayabilirsiniz. Bizce oldukça özgün ve hareketli bir mahalle. Ayrıca, sokaklarında çok da güzel kafeler, fırınlar ve restoranlar yer alıyor.
Malasaña mahallesi, 1980’lerde Franco rejimi sonrası ortaya çıkan özgürlükçü kültürel akım Movida Madrileña’nın merkezlerinden biri. Bugün de halen o isyankar ruhunu koruyor. Mahalle boyunca karşınıza çıkacak grafitiler, ikinci el mağazaları, vintage butikler ve kahveciler, buraya karakterini veren detaylar. Hiç şüphesiz ki Madrid Gezi Rehberi’mizin en güzel duraklarından.
Mahallede sabah yürüyüşü oldukça keyifli oluyor. Bunun için Calle del Espíritu Santo, Calle de la Palma ve Calle de San Vicente Ferrer gibi sokaklar listenizde olsun. Bu arada, Santo Bakehouse ve Pez Tortilla bu bölgede en sevdiğimiz iki mekan. Malasaña turunuza Madrid Tarih Müzesi‘ni de eklemeniz mümkün.
7. Salamanca
Madrid’in en nezih ve en lüks mahallelerinden biri ise Salamanca. Her ne kadar bu bölgede çok fazla gezi noktası olmasa da hazır Malasaña çevresinde dolaşırken rotanızı Salamanca’ya da uzatmak isteyebilirsiniz.
Salamanca, 19. yüzyılda soylular için inşa edilmiş bir mahalle. Günümüzde ise Madrid’in en pahalı evlerinin, en lüks butiklerinin ve Michelin yıldızlı restoranlarının ev sahibi. Salamanca’nın en ünlü caddesi olan Calle de Serrano diyebiliriz. Zaten üzerinde Chanel, Louis Vuitton, Gucci gibi markaların mağazaları yer alıyor. Ayrıca, Museo Arqueológico Nacional ve Museo Lázaro Galdiano gibi müzeleri de Salamanca’da gezebilirsiniz.
8. Casa de Cisneros
Kraliyet Sarayı’ndan Plaza Mayor’a doğru yürürken rotanıza eklemenizi önerdiğimiz yerlerden biri de Casa de Cisneros. Burası Plaza de la Villa’da yer alan, Madrid’in Orta Çağ’dan kalma en güzel yapılarından biri. Geleneksel Castilya taş mimarisine sahip, üç katlı bir yapıdan oluşan bu mimarinin geçmişi 1537’ye uzanıyor. Casa de Cisneros, Rönesans dönemine ait mimarisi ile günümüzde Madrid Şehir Konseyi’nin bir parçası.
Yapının iç kısmı halka açık değil; ancak dış cephesindeki mimari detaylar kesinlikle görülmeye değer. Casa de Cisneros, ayrıca Plaza de la Villa’daki üç tarihi binadan biri. Yanındaki Casa de la Villa ve Casa de los Lujanes ile birlikte oldukça güzel bir atmosfer oluşturuyor. Zaten, bizim de Madrid gezilecek yerler listemizde en sevdiğimiz mimarilerden biri.
9. La Latina
Madrid Kraliyet Sarayı’ndan Casa de Cisneros tarafına yürüyüp aşağı doğru devam ettiğinizde La Latina mahallesine gelirsiniz. O yüzden, Mercado de San Miguel’e devam etmek yerine vaktinin bir kısmını mahalle keşfine ayırmak isteyecekler için araya La Latina’yı almak istedik. Burası, Madrid gezilecek yerler listemizde favorilerimizden biri. Çok canlı, sıcak, nostaljik bir mahalle. Zaten, Madrid’in de en eski mahalleleri arasında.
Daracık taş sokaklarını yürüyerek keşfetmek çok keyifli oluyor. Burası ayrıca tapas barları ve geleneksel restoranları ile de ünlü. Hem tapas mekanlarını keşfetmek hem de La Latina’nın nostaljik atmosferi için geleceğiniz iki cadde ise C. de la Cava Baja ve C. de la Cava Alta. Bu caddeler boyunca sıralanan tapas barları ve geleneksel İspanyol tavernaları, La Latina mahallesine bambaşka bir tat ve hava katıyor.
La Latina aynı zamanda El Rastro Pazarı ile de meşhur. Her pazar sabahı kurulan bu ikinci el pazarı, Madrid’in en büyük açık hava pazarlarından biri. Özellikle, yabancı Madrid Gezi Rehberi kaynaklarında çok önerilen ve çok ünlü olan bir nokta. Antikalardan kıyafetlere, plaklardan koleksiyon ürünlerine kadar birçok farklı eşyayı burada bulabilirsiniz. Yalnız, El Rastro’yu gezme düşünceniz varsa çok öğleden sonra kalmamanızı öneririz.
10. Mercado de San Miguel
Madrid’in her mahallesinde kapalı yemek pazarı oluyor. Bunların bazıları çok daha lokal ve salaş, bazıları ise daha turistik ve şık. Bu pazarların arasında en turistik olanı ise hiç şüphesiz ki Mercado de San Miguel! Bu arada, kendisi Madrid gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmazı gibi. Madrid’in en popüler gastronomi duraklarından biri olan bu pazar, hem göze hem damağa hitap ediyor desek yeridir!
1916 yılında demir ve cam mimarisiyle inşa edilen San Miguel, sonradan yenilenerek modern bir gastronomi merkezi haline gelmiş. Günümüzde özellikle tapas yapmak için gelebileceğiniz en keyifli noktalardan biri. Hem de bir Madrid klasiği! Mercado de San Miguel, geleneksel İspanyol mutfağından uluslararası lezzetlere kadar çok çeşitli seçeneklere sahip. Taze deniz ürünlerinden İspanyol şarküteri çeşitlerine, zeytinyağlı mezelerden mini paellalara kadar burada her şeyi küçük porsiyonlarda bulabilirsiniz.
11. Plaza Mayor
Madrid gezilecek yerler listesi deyince akla gelen ilk yerlerden biri de şüphesiz ki Plaza Mayor. 17. yüzyılda inşa edilen bu büyük meydan, İspanya’nın en ünlü tarihi noktalarından biri. Haliyle, şehrin en önemli simgelerinden. Plaza Mayor, geçmişte düellolara, pazarlara, taç giyme törenlerine, toplumsal birçok olaya ve etkinliklere ev sahipliği yapmış. Günümüzde ise çevresindeki restoranlar, kafeler ve mağazalarla Madrid’in sosyal yaşamının merkezi konumunda.
Plaza Mayor, dört tarafı tarihi yapılarla çevrili büyük bir dikdörtgen alanı kapsıyor. Meydanın ortasında ise İspanya Kralı Philip III’ün heykeli yer alıyor. Bu arada, meydanın etrafında bulunan yapıların dış cepheleri de Barok mimarisinin en güzel örneklerine sahip diyebiliriz. Meydana çıkan ara sokaklarda yürümesi de son derece keyifli. Bu bölge, aynı zamanda oldukça fotojenik bir atmosfere de hakim.
12. Puerta del Sol
Madrid’in tam kalbinde yer alan Puerta del Sol, şehrin en işlek ve sembolik meydanlarından biri. Burası, Güneş Kapısı anlamına gelen ismiyle, hem tarihi hem de sosyal olarak Madrid’in merkezi kabul ediliyor. Zaten yerli halkın buluşma noktası, turistlerin de genellikle Madrid keşfine başladığı yer burası.
Sol Meydanı’nın özelliklerinden biri, tüm İspanya’daki karayollarının başlangıç noktası olan sıfır kilometre taşının ev sahibi olması. Meydanın en ikonik simgesi ise hiç şüphes,z ayı ve çilek ağacını betimleyen El Oso y el Madroño heykeli diyebiliriz. Madrid’in simgesi olan bu heykelle fotoğraf çekilmek zorunlu değil ama mecburi gibi bir şey. Zaten önündeki kalabalıktan hemen anlayacaksınız…..
Ayrıca, Real Casa de Correos adlı tarihi bina da burada yer alıyor. Bu binanın üzerindeki saat kulesi, her yılbaşı gecesi on binlerce kişinin meydanda toplanarak 12 üzüm yeme geleneğini gerçekleştirdiği yer.
13. Casa de Cervantes
Puerto del Sol’den Gran Via’ya geçmeden önce, Madrid’in edebiyatçılar mahallesi Barrio de las Letras’ta kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz. Burada görmenizi önereceğimiz yer ise Don Kişot’un yazarı Cervantes’in Evi. İspanyol edebiyatının en büyük ismi Miguel de Cervantes’in yaşadığı bu ev, Cervantes’in ölümünden önceki son günlerini geçirdiği yer olarak kabul ediliyor.
Her ne kadar ev ziyarete kapalı olsa da yine de bu sokakta yürümek ve evi dış cephesinden izlemek bile keyifli. Hatta, bizce Madrid gezilecek yerler listesinde de oldukça anlamlı bir nokta. Casa de Cervantes’in hemen yanında ise Convento de las Trinitarias Descalzas manastırı yer alıyor. Buranın önemi ise Cervantes’in mezarının ev sahibi olması.
14. Barrio de las Letras
Madrid’in en edebi ve tarihi mahallelerinden biri olan Barrio de las Letras, ismini İspanyol edebiyatının en önemli yazarlarından Cervantes ve Lope de Vega gibi isimlerden alıyor. Özellike, Casa de Cervantes’i gördükten sonra bu mahallede ve Calle de las Huertas caddesinde şöyle bir yürümenizi öneririz. Mahalledeki birçok binada Cervantes, Quevedo ve Góngora gibi ünlü yazarların izlerine rastlamak mümkün.
Calle de las Huertas ise bu mahallenin kafe, restoran ve tapas barları ile ünlü caddesi. Aynı zamanda, Barrio de las Letras’ın merkezi diyebiliriz. Zamanında yazarların, şairlerin ve sanatçıların uğrak noktası olan bu cadde, günümüzde de bu dokusunu koruyor. Biz de tüm bu özellikleriyle Madrid Gezi Rehberi’mize dahil etmesek olmazdı.
15. Gran Via
Madrid’in en ünlü caddesi olan Gran Vía ile Madrid gezilecek yerler listemize devam ediyoruz. 20. yüzyılın başında inşa edilen bu geniş cadde, Madrid’de modernleşmenin sembolü olmuş. Günümüzde ise hem alışverişin hem de eğlencenin merkezi konumunda.
Gran Vía boyunca yürürken, Art Deco ve eklektik stildeki yapılardan örnekler göreceksiniz. Metropolis Binası, Telefónica Binası ve Capitol Binası, aralarında en çok dikkat çekenler. Burada, New York’taki Broadway’e benzer şekilde tiyatrolar ve sinemalar da yer alıyor. Eğer ki gittiğiniz yerlerde sahne sanatları veya müzikal performanslar izlemeyi seviyorsanız, gelmeden önce programlara göz atmanızı öneririz.
Gran Vía’da alışveriş konusuna da kısaca değinmiştik. Burası, hem uluslararası hem de yerel birçok markanın bulunduğu bir cadde. Zara, Mango, Primark ve Uniqlo gibi büyük markaların devasa mağazaları için buraya gelebilirsiniz.
16. Chueca
Gran Via ile Malasana arasında Madrid’in en renkli mahallelerinden biri olan Chueca var. Chueca, özellikle LGBTQ+ topluluğunun buradaki merkezi olarak bilinse de, kapsayıcılığı ve renkli yapısıyla herkese hitap eden bir mahalle. Buradaki yürüyüşünüze rengarenk bayraklarla süslenmiş balkonlar, büyüklü küçüklü sokak sanatı örnekleri ve bol bol tasarım mağazası eşlik edecek.
Bu tarafa geldiğinizde, ayrıca Mercado de San Antón‘a da uğrayabilirsiniz. Madrid’de her mahallenin bir kapalı yemek pazarı var. Şehirdeki en iyi pazarlardan biri de burası. Ek olarak, terasındaki restoran da gün batımı saati veya açık hava mekanı arayışınız için çok keyifli bir seçenek.
17. Plaza de Cibeles
Gran Via’nın sonuna doğru geldiğinizde Madrid’in en görkemli ve fotojenik noktalarından biri olan Plaza de Cibeles’i göreceksiniz. Meydanın ortasında yer alan Fuente de Cibeles çeşmesi ve çevresini saran eşsiz mimariler, burayı gerçekten de Madrid’in simgelerinden biri haline getiriyor.
Türkçe adıyla Kibele Çeşmesi, Roma mitolojisindeki bereket tanrıçası Kibele’yi bir arabada aslanlarla birlikte tasvir eder. 18. yüzyılda yapılan bu çeşme, hem sanatsal hem de kültürel anlamda şehrin önemli bir sembolü. Hatta, Real Madrid taraftarlarının şampiyonluk kutlamalarını yaptığı yer olduğunu da söyleyebiliriz.
Meydanın çevresindeki yapılar da oldukça görkemli bir görünüme sahip. Şu an Madrid Belediye Binası olarak kullanılan Palacio de Cibeles, İspanya Merkez Bankası’nın binası olan Banco de España ve Palacio de Linares ile Palacio de Buenavista burada göreceğiniz mimariler.
18. Puerta de Alcalá
Puerta de Alcalá, Madrid’in neoklasik anıt kapılarından biri. 1778 yılında Kral III. Carlos’un emriyle inşa edilen bu görkemli yapı, Madrid’in doğu girişini süslemek amacıyla yapılmış. Hatta, bu özelliği ile Paris’teki Zafer Takı’ndan bile daha eski olduğunu söyleyebiliriz.
Puerta de Alcalá, beş kemerden oluşan simetrik yapıya sahip. Ayrıca, üzerinde yer alan kabartmaları, zarif heykelleri ve kraliyet armaları ile döneminin sanat anlayışını da yansıtıyor. Tasarımı ise adını Madrid Kraliyet Sarayı’nın bahçelerinden hatırlayacağınız Francesco Sabatini’ye ait. Ek olarak, Retiro Park’ın da tam karşısında yer alıyor.
19. Museo Thyssen-Bornemisza
Madrid gezilecek yerler listemizde, sıra güzel bir müzede! Gran Via ile Prado Müzesi arasındaki Thyssen-Bornemisza Müzesi, şehrin en sevilen müzeleri arasında. Burası, Batı sanatını geniş bir çerçevede ele alan ve Orta Çağ’dan günümüze dek uzanan geniş bir koleksiyona sahip. Sanat tarihi açısından oldukça önemli eserlerin bulunduğu arşivinde, Rembrandt, Van Gogh, Monet ve Caravaggio gibi sanatçılarla bir araya geleceksiniz.
Müze, haftanın her günü ziyarete açık. Salıdan pazara 10:00 – 19:00, pazartesi günü ise 12:00 – 16:00 arası açık. Giriş ücreti €14, 18 yaş altı ücretsiz. Pazartesileri tüm gün, Cumartesi günleri ise 21:00 – 23:00 arası ücretsiz giriş yapmak mümkün. Yalnız, Cumartesi geceleri olan ücretsiz girişin konuk sergiler için olduğunu ekleyelim. Ücretsiz Madrid müzeleri listenize bu not ile dahil etmeyi unutmayın.
20. Museo del Prado
Madrid gezilecek yerler listemize şehirdeki favori noktamızla devam ediyoruz. Madrid’in en önemli ve en çok ziyaret edilen müzesi olan Museo del Prado’nun geçmişi 1819 yılına uzanıyor. Prado’nun özellikle 12. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan geniş Avrupa sanat koleksiyonu ile öne çıkıyor. İspanyol sanatının en güçlü örneklerini barındıran koleksiyonda; Diego Velázquez, Francisco Goya ve El Greco gibi sanatçıların eserlerini de göreceksiniz. Zaten, Velázquez’in başyapıtı Las Meninas ile Goya’nın Çıplak Maya ve Giyinik Maya tabloları Prado’nun en çok ilgi gören eserleri arasında.
Eğer ki Madrid’de tek bir müze gezecekseniz, bizce orası kesinlikle Prado Müzesi olmalı. Müze, haftanın her günü açık. Sabahları 10:00’da açılıyor, pazar günü hariç 20:00’de kapanıyor. Pazar günü kapanış saati ise 19:00. Müzeye giriş ücreti €15, 18 yaş altı ücretsiz. Müzeyi sıra atlamalı biletle ve rehber eşliğinde gezmek isterseniz bu turda yerinizi ayırtın.
Bu arada, bir de güzel haberimiz var! Museo del Prado’ya giriş her gün kapanış saatinden önceki son 2 saatte ücretsiz. Örneğin; 20:00’de kapanacağı gün 17:30 gibi sıraya girerseniz sorunsuz giriş yapmanız mümkün. Madrid Gezi Rehberi’mizin #iyibilgi‘lerinden biri diyebilir miyiz?
21. CaixaForum Madrid
CaixaForum Madrid, 2008 yılında açılan ve modern sanat sergilerinin düzenlendiği bir kültür merkezi. Ancak; aslında sadece bir sanat galerisi değil, aynı zamanda da bir kültürel etkinlik alanı. Yıl içerisinde birçok çağdaş sanat, film, edebiyat ve müzik etkinliğine ev sahipliği yapıyor. En çok da dikey bahçesiyle dikkat çekiyor. Hatta, CaixaForum Madrid’in bu dikey bahçesinin şehrin en ilginç peyzajlarından biri olduğunu söyleyebiliriz.
Müzenin koleksiyonu modern ve çağdaş sanat eserlerinden oluşuyor. Arşivinde Salvador Dalí, Matisse ve Picasso gibi sanatçılara ait eserler yer alıyor. Ayrıca, düzenli olarak modern sanat sergilerini ve kültürel etkinlikleri ağırladığı için her seferinde farklı bir deneyim sunması da bir başka özelliği.
CaixaForum Madrid, haftanın her günü 10:00 – 20:00 arasında ziyarete açık. Giriş ücreti €6, 16 yaş altı ücretsiz.
22. Retiro Parkı
Madrid gezilecek yerler listemizde sıra şahane bir parkta! Madrid’in en büyük ve en sevilen parkı olan Retiro, şehrin tam ortasında huzur dolu bir kaçış noktası. Park aslında 17. yüzyılda İspanyol kraliyet ailesinin dinlenme alanı olarak yapılmış. Günümüzde ise hem Madridlilerin hem de turistlerin uğrak yeri. O kadar büyük bir park ki yaklaşık 125 hektarlık bir alana yayılıyor. İçerisindeki gölleri, heykelleri, yürüyüş yolları ve bahçeleriyle mutlaka görmeniz gereken bir yer.
Parkın en dikkat çekici bölümlerinden biri, Retiro’nın yapay göleti olan Great Pond of El Retiro. Çevresinde yürümesi çok keyifli. Ancak, isterseniz küçük sandallardan kiralayıp gölette geziye çıkmanız da mümkün. Göletin hemen yanında Alfonso XII Anıtı yer alıyor. Burası, görkemli sütunları ve devasa heykeliyle ziyaretçilerin fotoğraf çektirdiği bir başka yer.
Retiro Park’ta en sevdiğimiz yerlerden bir diğeri ise parkın içindeki Kristal Sarayı ya da diğer adıyla Palacio de Cristal. Burası tamamen camdan yapılmış, şahane bir yer. Geçici sanat sergilerinin ev sahibi ve özellikle gündüzleri harika görünüyor. Aynı Retiro Park gibi, Kristal Sarayı’na da giriş ücretsiz. Park, Kasım – Şubat arasında 06:00-22:00, Mart – Ekim arasında ise 06:00-00:00 saatleri arasında ziyarete açık. İçeride piknik alanları da olduğu için, giderken yanınıza atıştırmalık ve içecek almayı unutmayın.
23. Lavapiés
Madrid’in en kozmopolit mahallelerinden biri olan Lavapiés, sanatın, sokak kültürünün ve çok kültürlülüğün iç içe geçtiği bir yer. Farklı ülkelerden gelen göçmenlerin yarattığı kültürel çeşitlilik, buraya farklı bir hava katıyor. Hatta, bu kültürel çeşitliliği de mahallenin mutfağından sokak sanatına kadar her detayına yansıyor diyebiliriz.
Burası aynı zamanda sokak sanatı ile de ünlü. Zaten salaş sokaklarında gezerken de buna sık sık denk geliyorsunuz. Rengarenk grafitiler, devasa duvar resimleri ve sanat kolektiflerinin projeleri Lavapiés’e açık hava galerisi gibi bir atmosfer kazandırıyor. Bizce Lavapiés’i gezmek için en ideal plan, Museo Reina Sofia günü ile birleştirmek. Örneğin; sabah bu mahallede bir kahvaltı planı yapıp sonrasında sokakları geze geze müzeye gidebilirsiniz.
24. Museo Reina Sofía
Madrid gezilecek yerler listemize favorimiz olan noktalardan biri ile devam ediyoruz. Museo Reina Sofía, bizce Madrid’in en iyi müzelerinden biri. Modern ve çağdaş sanatın Madrid’deki en önemli merkezlerinden bir olan müzenin koleksiyonu özellikle 20. yüzyılın başlarından günümüze kadar olan dönemdeki İspanyol sanatını içeriyor.
Müzedeki en ünlü eser, hiç şüphesiz ki Picasso’nun Guernica tablosu. Guernica, İspanya’daki iç savaşın etkilerini ve korkusunu güçlü bir şekilde yansıtan çok özel bir çalışma. Buna ek olarak, Reina Sofia Müzesi’nde, Salvador Dalí ve Juan Gris gibi sürrealist sanatçıların da birçok önemli eseri mevcut.
Müze, salı günleri haricinde her gün ziyarete açık. Çarşambadan cumartesiye 10:00 – 21:00, Pazar günü ise 10:00 – 14:30 arası açık. Giriş ücreti €12, 18 yaş altı ücretsiz. Reina Sofia Müzesi için biletinizi buradan kolayca alın. Ayrıca, her gün kapanıştan önceki son 2 saatte giriş ücretsiz.
25. Estación de Atocha (Atocha Tren İstasyonu)
Madrid’in en büyük ve en eski tren istasyonu olan Estación de Atocha, sadece bir ulaşım merkezi değil; aynı zamanda şehirde görebileceğin en sıra dışı yapılardan biri. 1851 yılında açılan gar, zamanla genişletilerek modern hale getirilmiş ancak bir yandan tarihi yapısı da korunmuş. İstasyonun içindeki tropikal bahçe ise hiç şüphesiz buranın en dikkat çekici yanı.
Dev cam tavanların altında yer alan bu yeşil alan; dev palmiyeler, egzotik bitkiler ve küçük bir göletle adeta mini bir botanik bahçesi hissi veriyor. Eğer ki Madrid gezinizi İspanya’dan başka bir rota ile birleştirdiyseniz, buraya zaten gelirsiniz. Böyle bir planı olmayanlar da Lavapies veya Museo Reina Sofia gezisi sonrası Atocha’ya uğrayabilir. İstasyona giriş ücretsiz.
26. Museo Sorolla
En güzel Madrid müzelerinden biri olan Museo Soralla, İspanyol empresyonist ressam Joaquín Sorolla’nın kendi evinde yer alıyor. Özellikle, empresyonizm akımını sevenlerin hoşuna gidecek olan Museo Sorolla, kendisinin yaşamı ve eserleriyle ilgili derin bir perspektife ev sahipliği yapıyor. Zaten, Sorolla da özellikle deniz manzaraları, kıyı yaşamı ve ışık oyunlarıyla tanınan bir ressam.
Müze, sanatçının kişisel koleksiyonları, portreleri ve Şehir Parkı gibi ünlü eserleriyle dolu. Ayrıca, kendi evinde yer alan bir müze olduğu için, kişisel eşyalarını ve fotoğraflarını da inceleme şansınız olacak.
Müze, pazartesi günü hariç her gün ziyarete açık. Salıdan cumartesiye 09:30 – 20:00, pazar günü ise 10:00 – 15:00 arası açık. Giriş ücreti €3, 18 yaş altı ücretsiz. Cumartesi günleri 14:00’ten itibaren ve Pazar günleri ise tüm gün ücretsiz giriş yapmak mümkün.
27. Santiago Bernabéu Stadyumu
Futbolseverler için Madrid, Real Madrid kulübüyle özdeşleşmiş bir şehir. Real Madrid’in stadyumu Santiago Bernabéu Stadı ise hem şehrin en ikonik yapılarından biri hem de maçlar haricinde de ziyarete açık. 1947 yılında açılan bu dev arena, dünya futbolunun en prestijli sahalarından biri olarak kabul ediliyor. Biz gitmedik; ancak Madrid’e kadar gelmişken burayı görmek isteyenler olabileceği için Madrid gezilecek yerler listemize de eklemek istedik.
Santiago Bernabéu Stadı’ndaki turlara katılarak sahayı, soyunma odalarını ve basın odalarını görebilirsiniz. Tur rotasında kulübün unutulmaz anlarını gösteren sergiler de yer alıyor. Bernabéu Stadyumu’nu gezmek için giriş biletinizi buradan kolayca alın.
Madrid’de Ne Yenir?
Madrid gezilecek yerler listemizin ardından, Madrid Gezi Rehberi’mize Madrid yeme içme önerilerimiz eşliğinde devam ediyoruz. Öncelikle, şunu söylemeliyiz ki İspanyol lezzetlerini tatmak ve dünya mutfağından farklı seçeneklere ulaşmak için Madrid eşsiz bir şehir! Şehir mekan anlamında inanılmaz zengin. Zaten, seyahatinize çalışmak için biraz detaylara indiğinizde bunu hemen anlıyorsunuz.
Biz de Madrid’de ne yenir, nerede yemek yenir diyerek oturduk, detaylıca çalıştık. Böylece, ortaya Madrid’de yenilecek yemekler ve tadılacak lezzetler üzerinden şahane bir liste çıkardık! Listeyi yaparken, tapas, tortilla, churros gibi Madrid klasiklerini de unutmadık tabii ki! En iyisi, aşağıda paylaştığımız detaylı Madrid yeme içme rehberimize göz atın ve sevdiğiniz mekanları listenize ekleyin. Bu yazıda, önerdiğimiz 23 mekanda hangi lezzetleri tavsiye ettiğimizi de görebilirsiniz.
MADRİD’DE NE YENİR: RESTORAN, TAPAS BAR, KAFE (23 MEKAN)
Madrid’e Yakın Gezilecek Yerler
Madrid gezinizde uzun vaktiniz olacaksa, rotanızı Madrid’e yakın gezilecek yerlerle de birleştirmeniz mümkün. Şehrin oldukça güzel bir konumu var. Bu sayede de trenle ya da arabayla günübirlik geziler yapmanız çok kolay. Madrid Gezi Rehberi’mizde en sevilen yakın rotaları da kısaca özetlemek istedik.
1. Segovia
Segovia, Roma döneminden su kemeriyle (Aqueduct) ve Walt Disney’e ilham veren peri masalı görünümlü Alcázar Kalesi ile ünlü. Ayrıca, Segovia Katedrali de şehrin öne çıkanları arasında. Madrid’den Segovia’ya hızlı trenle ulaşmak yaklaşık 30–40 dakika sürüyor.
2. Toledo
Madrid’e sadece 1 saat uzaklıktaki Toledo, tam bir açık hava müzesi. Çok kültürlü bu şehir; daracık taş sokakları, etkileyici Alcázar Kalesi ve görkemli Toledo Katedrali ile çok keyifli bir gezi rotası. Bu romantik şehrin en güzel yanı ise Madrid’e yakınlığı! Çünkü; Madrid’den Toledo’ya trenle 30 dakikada ulaşmak mümkün.
3. Ávila
Şehir surlarıyla ünlü Ávila, taş sokakları ve gotik mimarisiyle oldukça nostaljik bir ortama sahip. Ayrıca, Ávila’nın oldukça mistik bir atmosfere sahip olduğunu da söyleyebiliriz. Madrid’den Ávila’ya trenle ulaşmak ise 1,5 saat alıyor.
4. Alcalá de Henares
Don Kişot’un yazarı Cervantes’in doğum yeri olan bu şehir, aynı zamanda dünyanın en eski üniversitelerinden birinin ev sahibi. Alcalá de Henares’in UNESCO tarafından koruma altındaki sokaklarında yürümek ise başlı başına bir keyif. Ayrıca, Madrid’den buraya trenle ulaşmak da yaklaşık 40-50 dakika sürüyor.
Madrid Havalimanı Şehir Merkezi Ulaşımı Nasıl Yapılır?
Yakın rotaların ardından, Madrid Gezi Rehberi’mize bu bölümde Madrid’den şehir merkezine ulaşım notlarıyla devam ediyoruz. Madrid Havalimanı’ndan şehir merkezine ulaşmak için otobüs, tren ve metro gibi bolca seçeneğiniz var. Havalimanı şehir merkezine sadece 13 km mesafede yer aldığı için, buradan merkeze de 30 dakikada kolayca ulaşmak mümkün. Toplu taşıma seçeneklerine ek olarak, şehirde Uber kullanımı da oldukça yaygın. Şehir merkezinden havalimanına Uber ile ulaşmak da €25-€30 arasında tutuyor.
Madrid Havalimanı’ndan Otobüs ile Şehir Merkezine Ulaşım
Havalimanının merkez için ekspres otobüs hattı seçeneği mevcut. Bu ekspres hat ile Atocha tren istasyonuna ulaşıp, oradan da gitmek istediğiniz lokasyona aktarım yapmanız mümkün. Bu arada, otobüs bileti ücreti de tek yön için €5. Bilet ödemenizi sürücüye nakit olarak ya da kredi kartı ile ödeyebilirsiniz.
Madrid Havalimanı’ndan Tren ile Şehir Merkezine Ulaşım
Otobüse ek olarak, Madrid Havalimanı’nın Terminal 4 binasındaki banliyö trenleri ile şehir merkezine ulaşım sağlamak da mümkün. Eğer ki uçuşunuz başka terminalde ise terminaller arasında ücretsiz hizmet veren shuttle servislerin olduğunu ekleyelim. Banliyö treni ile merkeze ulaşmak yaklaşık 30 dakika. Bu trenlerin tek yön bilet ücreti ise €2.60. Biletleri istasyondaki otomatlardan alabilirsiniz.
Madrid Havalimanı’ndan Metro ile Şehir Merkezine Ulaşım
Madrid Gezi Rehberi’mizin ulaşım notlarına metro ile devam edelim. Madrid’in metro ağı oldukça geniş. Bu sayede de havalimanı terminallerinin tamamından metro ağına ulaşabiliyorsunuz. 8 numaralı metro hattı ile şehir merkezine ve bağlantılı tüm metro hatlarına ulaşım sağlayabilirsiniz. Metro biletlerini ise istasyon girişlerindeki otomatlardan nakit ya da kredi kartı ile alıyorsunuz. Havalimanı ek vergisi ile birlikte, biletler ortalama €4,5-€5 civarında.
Madrid Şehir İçi Ulaşımı: Madrid City Card Almak Mantıklı Mı?
Madrid City Card, şehir merkezi ulaşım ağını ücretsiz kullanmayı sağlayan, buna ek olarak da Madrid’in birçok gezi noktasında indirimli giriş hakkı veren bir şehir kartı. Her ne kadar bazı müzelere ve turistik noktalara indirimli giriş sağlasa da biz bu kartı daha çok ulaşım kartı olarak nitelendiriyoruz.
Bu kart ile Madrid Kraliyet Sarayı, Reina Sofia Müzesi ve Prado Müzesi gibi Madrid’in en turistik noktalarına ücretsiz girmeniz mümkün değil. Buralarda yalnızca sıra atlamalı geçiş imkanı veriyorlar. Bu kartla belediyeye bağlı müzelerde ve bazı noktalarda %10, %15 ve €1-€3 arasında indirim kullanabiliyorsunuz; ancak o müzelerin giriş ücretleri de oldukça makul. Bu nedenlerle de Madrid gezileri için mutlaka alın diyeceğimiz bir kart olduğunu söyleyemeyiz.
Yine de özellikle ulaşım tarafı ve kapsamlı müze rotalarında işinize yarayacağını düşünürseniz, Madrid City Card’ınızı buradan edinebilirsiniz.
Madrid Kaç Günde Gezilir?
Madrid kaç günde gezilir diye soranlar da oldukça fazla. O yüzden, Madrid Gezi Rehberi’mizde yorumumuzu hemen yapalım istedik. Bizce, dolu dolu bir Madrid gezisi için 3-4 gün en ideali olur. Eğer ki vaktiniz kısıtlı ve Madrid yakınındaki diğer şehirleri de görmek istiyorsanız, 3 günde birçok yeri görmeniz mümkün. Rahat bir gezi için ise en iyisi 4 gün ayırmak. Ancak, şehir yeme içme anlamında da çok fazla seçeneğe sahip. Yani, vaktinizin bir kısmını kafe ve restoran keşiflerine ayıracaksanız 5 gün bile iyi olur.
Madrid gezisini Segovia ve Toledo ile birleştirmek de oldukça popüler bir seçim. Belki seyahatinizi bu şekilde planlamak isteyebilirsiniz. Hatta, Toledo’nun ardından Endülüs rotasını tamamlamak da bir alternatif. Bu rotalara ek olarak, bu seyahate 7 gün ayırabiliyorsanız, Madrid’den Barselona’ya ulaşmak da trenle 3 saat.
Madrid Noel Pazarları
Her ne kadar Madrid, Noel pazarları ile ünlü bir şehir olmada da, Madrid’de de Noel pazarlarını gezmeniz mümkün. Tabii, şehrin konumu ve iklimi nedeniyle Noel atmosferinden biraz uzak oluyorsunuz. Ancak, yine de yıl sonuna yakın tarihlerde Madrid seyahatiniz olacaksa, Madrid Noel pazarlarını da gezmek isteyebilirsiniz. Madrid Noel pazarları hakkında en sık aldığımız soruları Madrid Gezi Rehberi’mizde özetledik.
Madrid Noel Pazarları Nerede Kuruluyor?
Başlıca Madrid Noel pazarları Plaza Mayor, Plaza de España, Plaza de Juan Goytisolo ve Plaza de Isabel II’de kuruluyor.
Madrid Noel Pazarları Ne Zaman Kuruluyor?
Madrid Noel pazarları her yıl Kasım ayının son haftasından 31 Aralık’a kadar açık oluyor. Ancak, siz yine de gitmeden resmi websitesinden kontrol edin.
Madrid Gezisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Gezi planlamak için en uygun dönem bahar ayları olsa da seyahat etmeye 4 mevsim uygun bir şehir. Bizim favorilerimiz ise Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim ve Kasım ayları.
Genel olarak, çok pahalı bir şehir değil ve Avrupa başkentlerine kıyasla çok daha makul. Özellikle, sokak lezzetlerini denemeye hevesliyseniz gezinizi çok uygun fiyatlara gerçekleştirebilirsiniz.
Eğer ki konaklamanızı şehir merkezinde yapıyorsanız, çok fazla toplu taşıma kullanmaya ihtiyacınız olmayacak. Yine de Madrid’de oldukça geniş bir metro ve otobüs ağı var. Birçok yere giderken rahatlıkla metro ile ulaşım sağlayabilirsiniz.
Genel olarak bize çok güvenli bir şehir olarak geldi. Gece geç saatlere kadar dışarıda olsak da Madrid’de kendimizi hiç tedirgin hissetmedik. Yine de kalabalık yerlerde yankesicilik gibi durumlara dikkat etmek gerekir.
Prado Müzesi, Reina Sofía Müzesi ve Madrid Kraliyet Sarayı ile Sanat Galerisi mutlaka gezmeniz gereken başlıca müzeler arasında.
Toledo, Segovia ve Ávila şehirleri Madrid’den trenle kolayca ulaşılabilecek tarihi ve turistik şehirler. Bu 3 rota da Madrid’den günübirlik geziler için uygun.
Gran Via caddesi ve Sol Meydanı çevresi büyük markalara ulaşabileceğiniz en ideal alışveriş bölgeleri.
Madrid’de günlük yaşam dili İspanyolca olsa da tüm dükkanlarda ve restoranlarda İngilizce anlaşmak mümkün. Burada temel İngilizce seviyesi ile turistik bir geziyi kolayca yapabilirsiniz.
Madrid Gezilecek Yerler ve Detaylı Madrid Gezi Rehberi yazımızın sonuna geldik. Tüm gezi notlarımıza ulaşmak ve sormak istediğiniz tüm sorular için Instagram’da @nesemcelikkaya hesabından ulaşabilirsiniz. Bizi takip edin, birlikte gezelim!
Bu Gezinin Diğer Yazıları:
MADRİD’DE NE YAPILIR? 12 AKTİVİTE İLE ŞEHRİ KEŞFEDİN
EN İYİ MADRİD MÜZE REHBERİ: KRALİYET SARAYI VE DİĞERLERİ (10 MÜZE)